Esas No: 2005/16433
Karar No: 2005/2331
Karar Tarihi: 21.02.2005
Temyiz Edilebilen Kararlar - Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2005/16433 Esas 2005/2331 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2005/16433 E., 2005/2331 K.
2. Hukuk Dairesi 2005/16433 E., 2005/2331 K.
- TEMYİZ EDİLEBİLEN KARARLAR
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 305 ]
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 308 ]
- 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 316 ]
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacılar vekilinin 13.10.2003 tarihinde açtığı davada, davalıların velayeti altında bulunan 27.10.1998 doğumlu Ö…
…. F…
…. Ç…
…..nin müvekkilleri tarafından evlat edinilmesine karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır.
4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 308. maddesinde yer alan hüküm uyarınca ayır etme gücüne sahip olan küçük, rızası olmadıkça evlat edinilemez.
Mahkemece, dava tarihinde onbeş yaşında olan evlat edinilmek istenilen küçüğün rızası alınmaksızın davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Diğer taraftan; aynı Kanunun 305. maddesinin 1. fıkrasına göre bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır.
Anılan Kanunun evlat edinme kararı vermeden önce hakime araştırma yükümlülüğü getiren 316. maddesinde de;
"Evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilir.
Araştırma özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir." hükmü mevcuttur.
Mahkemece Türk Medeni Kanunun 305. maddesinin 1. fıkrasındaki şartın gerçekleşip gerçekleşmediği tespit edilmeden ve 316. maddesi gereğince kapsamlı bir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 21.02.2005 oybirliğiyle karar verildi.