
Esas No: 2022/817
Karar No: 2022/1852
Karar Tarihi: 16.02.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/817 Esas 2022/1852 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/817 E. , 2022/1852 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 11. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin daha önce ... Belediyesi’nde çalışmakta iken, 6111 sayılı Kanun gereğince 14.11.2011 tarihinde ...’na devredildiğini, devir tarihindeki (01.11.2011) günlük yevmiyesinin 67,32 TL olmasına rağmen 2012 ve 2013 yıllarında Kaymakamlık bünyesindeki çalışmasında kendisine zam uygulanmadığını, davacının ücretine ancak Kaymakamlığın taraf olduğu ve devirden sonraki ilk imzaladığı Toplu İş Sözleşmesi’nden (yürürlük tarihi 15.07.2013) sonra zam yapıldığını, davacıya zamlar uygulanmadığından dava tarihine kadar almış olduğu ikramiye, sosyal hak, ilave tediye gibi tüm ücretlerin düşük kaldığını ve eksik ödendiğini, davacıya öncelikle Belediye’de kabul edilen Toplu İş Sözleşmesi hükümlerine göre ücretine zam yapılması gerektiğini veya ücretine Kaymakamlıktaki işçilere 2012-2013 dönemi için uygulanan ücret zammının uygulanması gerektiğini, tüm bunların kabul görmemesi halinde kamu işçilerine 2012 yılında sağlanan % 3+3, 2013 yılı ilk dönemi için % 4 ücret zammının uygulanması gerektiğini ileri sürerek, öncelikle dava tarihi itibariyle davacının alması gereken ücret, ikramiye, sosyal hak, ilave tediye alacaklarının tespiti ile 2012 yılından dava tarihine kadar eksik ödenen ücret, ikramiye, sosyal hak, ilave tediye fark alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının 6111 sayılı Kanunun 166.maddesi uyarınca kadro fazlası işçi olarak aynı statü ve haklarla ...’na atanarak 14.11.2011 tarihi itibariyle buradaki görevine başladığını, 6111 sayılı Kanun’un 166/6. maddesi uyarınca; “Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmüne göre işlem yapıldığını, davacının, dava tarihi ve imzalanan Toplu İş Sözleşmesi tarihlerinde herhangi bir sendikaya üye olmadığını, yasal düzenleme uyarınca davacının ücretinin, devir tarihindeki ücretin olması gerektiğini, Toplu İş Sözleşmesi imzalayan sendikaya üye olmayan kişilere sözleşme hükümlerinin uygulanmasının yasaya aykırı olduğunu, davalı kurumla Toplu İş Sözleşmesi imzalayan sendikaya üye olduktan sonra Toplu İş Sözleşmesi’ nde belirtilen artışlardan ve diğer yan ödemelerden yararlanma hakkı mevcut iken davalı kurumdan talepte bulunmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının Kaymakamlığa geçtikten sonra yeni Toplu İş Sözleşmesi imzalanıncaya kadar artıştan faydalanmamasının hakkaniyete aykırı olacağı, davacı tarafın kamu işçilerine uygulanan çerçeve anlaşma protokollerine göre zam uygulanması yönündeki taleplerinin yerinde görüldüğü gerekçesiyle kamu işçilerine uygulanan zam oranları dikkate alınarak davacının 18.11.2011-20.12.2017 tarihleri arasında zamlı alması gereken ücretlerinin belirlendiği bilirkişi raporu easas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının devir olduğu iş yerinde yeni toplu iş sözleşmesi yapılıncaya kadar devir öncesi toplu iş sözleşmesinin uygulanmasına devam edilmesi gerekmekle birlikte davacının talebi ile bağlı kalınarak kamu işçilerine ilişkin çerçeve anlaşma protokolü uyarınca belirlenen zam oranlarına göre yapılan hesaplamaya değer verilerek hüküm kurulmasında istinaf edenin sıfatı göz önüne alındığında bir isabetsizlik bulunmadığı, her ne kadar Mahkemece 2012 Ocak- Temmuz 2013 tarihleri arasındaki ikramiye ve ilave tediye alacakları devir öncesi Toplu İş Sözleşmesine göre hesaplanması gerekirken 15.07.2013-14.07.2015 tarihleri arası geçerli Toplu İş Sözleşmesine göre hesaplanmış ise de, her iki Toplu İş Sözleşmesinin aynı hükümleri içermesi nedeni ile sonuca etkili olmadığı, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Taraflara arasındaki uyuşmazlık 6111 Sayılı Kanun ile başka bir kurumdan davalı işyerine devredilen işçinin devirden sonra ücretlerine hangi oranda ve hangi hükümlere dayalı olarak zam yapılması gerektiği, fark ücret, fark ilave tediye ve fark ikramiye ücreti alacağı bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Somut olayda, davacının dava dışı ... Belediyesi bünyesinde çalışmakta iken 6111 sayılı Kanun kapsamında 14.11.2011 tarihinde davalı ...'na devrolduğu, ... Kaymakamlığına devrolduktan sonra ilk olarak 15.07.2013-14.07.2015 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinin 16.12.2013 tarihinde imzalandığı, davacının 2012 ve 2013 yılında kendisine zam uygulanmadığı iddiasıyla ücret, ikramiye, sosyal hak, ilave tediye fark alacaklarını talep ettiği anlaşılmıştır.
6111 sayılı Kanun’un 166/6 maddesine göre; “Devredilen işçilerin ücret ile diğer malî ve sosyal hakları; toplu iş sözleşmesi bulunan işçiler bakımından yenileri düzenleninceye kadar devir işleminden önce tabi oldukları toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre, toplu iş sözleşmesi olmayan işçiler bakımından 2010 yılı Kasım ayında geçerli olan bireysel iş sözleşmesi hükümlerine göre belirlenir. Devre konu işçiler bakımından devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlardan devralan kurum sorumlu tutulamaz. Kıdem tazminatına ilişkin hükümler saklıdır.”
Davacı devir olduğunda Belediyede geçerli olan son Toplu İş Sözleşmesi 01.01.2010-31.12.2011 yürürlük süreli olup bu Toplu İş Sözleşmesinin "2.yıl ücret zammı(01.01.2011-31.12.2011)" başılıklı 51/E maddesine göre; "31.12.2010 tarihinde almakta oldukları günlük yevmiyelerine 01.01.2011 tarihinden itibaren 5,50TL olarak" belirlenmiş olup davacı Toplu İş Sözleşmesinin bu maddesinden yararlandırılarak 14.11.2011 tarihinde devir olmuştur.
Davacı ... Kaymakamlığına devir olduktan sonra Kaymakamlıkta ilk olarak 15.07.2013-14.07.2015 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinin 16.12.2013 tarihinde imzalandığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, devir tarihinden ... tarafından imzalanan 15.07.2013-14.07.2015 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinden yararlanmaya başladığı tarihe kadar davacının talebi gibi 2012 ve 2013 yılı "kamu kesimi Toplu İş Sözleşmesi çerçeve anlaşma protokolleri"ndeki zam oranlarına göre hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır.
Bir tür centilmenlik anlaşması ve sosyal dialog mekanizması niteliği taşıyan söz konusu çerçeve anlaşma protokollerinin hukuki açıdan bir bağlayıcılığı yoktur. Yanlızca üyeleri arasında koordinasyonu sağlayan, karşılıklı iyiniyet çerçevesinde bağlayıcılığı olmayan ama taraflara yol gösteren bir mutabakat metni niteliğinde olup ancak ilgili konfederasyona bağlı yetkili sendikaların imzaladıkları toplu iş sözleşmeleri ile tek başına hukuki bir değeri olmayan çerçeve protokollerde yer alan hükümlerin bağlayıcı hale geldikleri görülmektedir.
2017 yılında çıkartılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 112. maddesi ile 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’na getirilen Ek 2. madde ile kamu kesimi toplu iş sözleşmesi çerçeve anlaşma prokollerinin hukuki niteliği değiştirilerek bağlayıcı nitelik kazandırılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı fark alacaklarını talep ederken, devirden sonra ... Kaymakamlığında imzalanan Toplu İş Sözleşmesi ile kendisine zam uygulandığını belirterek, devir tarihinden 15.07.2013-14.07.2015 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesine kadar kendisine zam yapılmadığı iddiasında bulunmuş olup devir tarihinde Belediyede geçerli olan 01.01.2010-31.12.2011 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesinden yararlandırılmış olduğu ve yukarıda açıklandığı şekilde 2012 ve 2013 yılları "Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi Çerçeve Anlaşma Protokolleri" nin davacıya uygulanamayacağı hususları gözetildiğinde davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 16.02.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.