18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/23049 Karar No: 2016/2391 Karar Tarihi: 15.02.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/23049 Esas 2016/2391 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülen bir davada, eşinin alkol bağımlılığı nedeniyle kısıtlı adayı olarak atanması istenmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, Türk Medeni Kanunu'nun 406. maddesi gereği kısıtlılık kararının verilmeden önce kısıtlı adayıyla ilgili detaylı bir inceleme yapılması gerektiğini belirtmiştir. Bu inceleme sonucu alkol bağımlılığı tespit edilirse, kısıtlı adayın kendisini ve ailesini yoksulluk ve darlık riskine sokup sokmadığına bakılması gerektiğinin altını çizmiştir. Yargıtay kararında, bahsedilen kanun maddesi detaylı bir şekilde açıklanmıştır.
18. Hukuk Dairesi 2015/23049 E. , 2016/2391 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, vasi tayini istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, eşi kısıtlı adayı ..."ın alkol bağımlılığı nedeni ile TMK"nun 406. maddesi gereğince kısıtlanmasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu"nun 406. maddesinde “Savurganlığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, kötü yaşama tarzı veya malvarlığını kötü yönetmesi sebebiyle kendisini veya ailesini darlık veya yoksulluğa düşürme tehlikesine yol açan ve bu yüzden devamlı korunmaya ve bakıma muhtaç olan ya da başkalarının güvenliğini tehdit eden her ergin kısıtlanır" hükmü yer almaktadır. Bahsedilen düzenleme karşısında mahkemece kısıtlı adayının alkol bağımlılığı konusunda sağlık kurulu raporu alınması, kısıtlı adayında alkol bağımlılığı olduğunun anlaşılması halinde kendisini ve ailesini yoksulluk ve darlığa düşürme tehlikesine yol açıp açmadığının bu yüzden korunmaya muhtaç bulunup bulunmadığının, kısıtlı adayının malvarlığı re"sen araştırılmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.