
Esas No: 2009/18447
Karar No: 2009/26719
Karar Tarihi: 29.12.2009
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2009/18447 Esas 2009/26719 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bafra İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 06/05/2009
NUMARASI : 2009/27-2009/132
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayete konu takip dosyasında borçluya ait pirinç işleme tesisindeki (fabrikadaki) menkullerin haczi üzerine, üçüncü kişi banka vekili icra mahkemesine gelerek, taşınmazın bankalarına ipotekli bulunduğunu ve haciz edilen menkullerin taşınmazın ayrılmaz parçaları olduğunu, müstakilin haciz edilemeyeceklerinden haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
Mahkemece, ipotekli taşınmazın, ipotek akit tablosunda teferruatlarının yer almadığını, haciz edilen menkullerin teferruat niteliğinde olduklarının kabul edilemeyeceği belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararın temyizi üzerine Dairemizce, menkullerin ipotek akit tablosunda yazılı olmamaları halinde dahi TMK.’nun 862. maddesi gereğince ipotek mütemmüm cüz ve teferruatları da kapsayacağından, bunların gayrimenkulden ayrı haczinin mümkün olmadığını; bu maddenin uygulanabilmesi için eklenti niteliğinde olduğunun bilirkişi marifetiyle belirlenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle beraber sadece hukukçu bilirkişiden alınan raporla yetinilmiştir. Hükme esas teşkil eden iş bu rapor, mahcuzların, taşınmaz telef, tahrif veya tağyir olunmadan ondan ayrılıp, ayrılmayacağı ve bu makinelerin bulunmaması halinde fabrikanın amacına uygun şekilde çalışıp, çalışmayacağını açıklayıcı ayrıntıyı içermemektedir. Bu konularda uzman makine ve inşaat mühendisi ile hukuken bilirkişilerden oluşan heyetten rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesini teminen yeniden kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/12/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.