19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9541 Karar No: 2017/2970 Karar Tarihi: 11.04.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9541 Esas 2017/2970 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/9541 E. , 2017/2970 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, kredi kartı borcundan kaynaklanan alacağın tahsili için giriştiği icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20"den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin alacaklı bankaya belirtilen miktarda borcunun bulunmadığını, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olup olmadığının da belli olmadığını, istenen faiz oranının fahiş olduğunu, alacaklının istemiş olduğu reeskont faizinin 2013 yılı için %11 olduğunu, davacının bu oranın tam üç katından fazla faiz istediğini savunarak davanın reddine ve % 20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının İş Bankasına ait kredi kartını kullandığı, bu kullanımından kaynaklanan borcunu ödemediğinden bahisle davalı aleyhinde icra takibi başlatıldığı, davalının bu icra takibine süresi içerisinde itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, dosya kapsamına alınan 15/01/2016 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın davalıdan talep edebileceği alacak miktarının 1.494,31 TL asıl alacak, 49,90 TL işlemiş faiz ve 17,47 TL alacağı olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile icra inkar tazminatı yönündeki talebinin reddine karar verilmiş ,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartından doğan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece alınan bilirkişi raporu denetime elverişli ve dosya kapsamına uygun olmadığından hükme esas alınması doğru değildir. Mahkemece yeniden bankacılık konusunda uzman bilirkişiye banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp davalıya 21/12/2012 tarihinde tebliğ edilen hesap kat ihbarnamesinde verilen atıfet süresi sonunda temerrüt oluşacağına, olayda faiz yönünden TBK"nın 88. ve 120. maddelerinin uygulama imkanı olmadığına ve 5664 sayılı özel yasa hükümlerine göre faiz hesaplaması yapılması lüzumuna dikkat edilerek rapor alınması gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.