3. Hukuk Dairesi 2017/14164 E. , 2019/2147 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava konusu taşınmazda rızai taksim sonucu kendisine isabet eden 7 dönümlük bölümde sermaye ve emeği ile yapmış olduğu tek katlı 3 odalı kargir ev ile diktiği toplam 100-150 kadar meyve ağaçları ve diğer bitkilerinin bulunduğunu, davalıların herhangi bir haklarının olmadığını, dava konusu taşınmazın kamulaştırma işlemlerinin devam ettiğini, kendisi tarafından inşa edilen yapı ve bahçesi nedeniyle oluşan değer farkının kendisine ait olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 10.000,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; davacının bilgileri ve rızaları dışında babalarından kalan yeri işgal ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu taşınmazla ilgili kamulaştırma davasının açıldığı, değer takdir raporlarının davacıya usulünce 12/07/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının idarenin değer takdir raporları ile dava dilekçesinde belirttiği değerler ve tespitlere karşı Kamulaştırma Kanunun 14. maddesine göre 30 gün içerisinde adli yargıda muhtesat talebine ilişkin maddi hata düzeltilmesine yönelik dava açması gerektiği, ancak davacının davasını 30 günlük sürede açmadığı, süreden sonra işbu davayı açtığı gerkçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
Borçlar Kanunu"nun konuya ilişkin 61 ve ardından gelen maddelerindeki (TBK"nın 77 ve ardından gelen maddelerindeki) düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafça davaya konu taşınmaza, kendisi tarafından yapıldığı iddia edilen yapı ve dikilen ağaçlara yönelik kamulaştırma sonucu oluşan değer farkının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre diğer paydaşlardan tahsili istendiği, bu kapsamda Türk Borçlar Kanununda yer alan sebepsiz zenginleşme kurallarının uygulanması gerektiği, mahkemece ise kamulaştırma yapan idareye yöneltilecek Kamulaştırma Kanununun 14. maddesinde yer alan muhtesatlarla ilgili sürenin dikkate alındığı anlaşılmaktadır.
O halde; mahkemece, Kamulaştırma Kanunu 14. maddesinde yer alan 30 günlük dava açma süresinin idareye yöneltileceği, dava konusu taşınmaz paydaşları yönünden söz konusu sürenin etkisi olmadığı dikkate alınarak davacının iddialarına ilişkin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre değerlendirme yapılması suretiyle şartların oluşup oluşmadığı belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.