4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/7448 Karar No: 2018/4115 Karar Tarihi: 14.05.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/7448 Esas 2018/4115 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/7448 E. , 2018/4115 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat davasının kabulüne ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 23/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili hakkında davalı Bankanın ağır kusuru neticesinde ... 42. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/114 esas sayılı dosyasında bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık suçundan ceza davası açılarak işlemediği bir suçtan sanık durumuna düşürüldüğünü, müvekkilinin soruşturma ve yargılama aşamasında avukat görevlendirerek ücret ödediğini belirterek, eylem nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararın giderilmesini istemiştir. Davalı vekili; müvekkili bankanın sehven yanlış bilgi verdiğini, davacı hakkında özgürlüğü kısıtlayıcı bir işlem yapılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalı bankanın gerekli özen ve dikkati göstermeyerek davacı hakkında ceza davası açılmasına ve maddi ve manevi zarara uğramasına sebebiyet verildiği gerekçesiyle, davacının serbest meslek makbuzu ile ceza davasında ödediği avukatlık ücretine ilişkin maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bir davada karşı tarafa yükletilmesi gereken yargılama giderleri, o davanın fer"i niteliğinde olup; talep olmasa bile, mahkemece doğrudan (re’sen) asıl hükümle birlikte karara bağlanması gerekir. Nitekim bu yön, yargılama giderlerinden olan vekalet ücreti bakımından da geçerlidir. Buna bağlı olarak, yargılama giderine ancak asıl davada hükmedilebilir. Asıl davanın kesinleşmesinden sonra, o davaya ilişkin yargılama giderleri ayrı bir dava konusu yapılamaz. Davacının kendi vekili ile yaptığı ve sadece akdeden tarafları bağlayan nitelikteki ücret sözleşmesi uyarınca ödenmesi kararlaştırılan bedelden, eldeki tazminat davasında davalının sorumlu tutulması doğru değildir. Ayrıca ceza mahkemesince davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Açıklanan ilkelere aykırı olarak, avukatlık ücretine dair maddi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenle REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.