15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/3805 Karar No: 2016/2378 Karar Tarihi: 19.04.2016
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3805 Esas 2016/2378 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tüketicinin korunması hakkındaki kanunun dar kapsamlı olduğuna dikkat çekerek, eser sözleşmesinden doğan ilişkilerde bu kanunun uygulanmasının mümkün olmadığını belirtmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.02.2003 gün ve 2013/15-127 Esas, 2003/102 Karar sayılı kararında da aynı husus açıklanmıştır. Davada kullanılan kanun ise 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'dur. Ancak bu kanunun yürürlük tarihinden sonra açılmış olan davaları kapsadığından bu dava için uygulanması doğru değildir. Bu nedenle, yerel mahkeme kararın bozulmasına karar vermiştir, Davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi 2015/3805 E. , 2016/2378 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tük. Mah. Sıf.)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -
Dava, BK"nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davacı ayıp sebebi ile iş bedelinin iadesine karar verilmesini istemiş, davalı bedelin ödenmediğini ve davanın reddi gerektiğini ifade etmiş, mahkemece dava Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülmüş ve kabule dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 3/e maddesinde, tüketici "Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır. Bu tanımlamaya göre Yasa, hazır bir malı veya hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında kullanan veya tüketen kişiyi korumaktadır. Başka bir deyişle, Yasa"da dar kapsamlı mal ve hizmet ilişkileri olağan tüketim işleri kapsama alınmıştır. Aksinin düşünülmesi halinde üst düzey teknolojiyle gerçekleştirilen eser sözleşmesi ilişkilerinin dahi Yasa kapsamında kaldığının ve bunlardan kaynaklanan uyuşmazlıkların da Yasa"nın amacına rağmen Tüketici Mahkemelerinde bakılması gerekeceğinin kabulü icap eder. Bundan dolayı somut olayda olduğu gibi istisna (eser) sözleşmesinden doğan ilişkilerde 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerinin uygulanması hukuken olanaklı değildir. Nitekim aynı husus Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 26.02.2003 gün ve 2013/15-127 Esas, 2003/102 Karar sayılı kararında da açıklanmış bulunmaktadır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, iş bu dava 12.09.2013 tarihinde Yasa"nın yürürlüğünden önce açılmış olmakla taraflar arasındaki hukuki ilişki eser sözleşmesinden kaynaklandığından, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılıp karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.