Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2015/3615
Karar No: 2016/848
Karar Tarihi: 22.06.2016

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/3615 Esas 2016/848 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2015/3615 E.  ,  2016/848 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara Batı 2. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 10/04/2012 gün ve 2010/565 E., 2012/240 K. sayılı kararın incelenmesi davalı banka vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 11.03.2013 gün ve 2012/14380 E., 2013/6484 K. sayılı ile;
    (...Davacı, 115 ada 17 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan evin aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini bildirerek ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Davalı banka ise ipotek işlemine yazılı belge ile davacının muvafakat ettiğini beyan etmiştir. Mahkemece yapılan kriminal incelemede taşınmazda ipotek tesisine muvafakat edildiğine ilişkin belgedeki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dava konusu taşınmazın tapu kaydında; ipotek tesisine ilişkin işlemden önce aile konutu olduğuna ilişkin bir şerh bulunmadığına göre, lehine ipotek tesis edilmiş olan banka iyi niyetli ise bu kazanımının korunacağında kuşku yoktur (TMK md. 1023). Kanunun iyi niyete hukuki bir sonuç bağladığı durumlarda asıl olan iyi niyetin varlığıdır (TMK md. 3/1) Davalı banka ipotek tesisine diğer eşin muvafakatini aramış ve bu muvafakat belgesi sunulmuştur. Banka ipotek tesisine muvafakat belgesindeki imzanın davacıya ait olup olmadığını araştırmakla yükümlü değildir. Bu muvafakatin işlemin yapıldığı anda alınması zorunluğu da yoktur. Davalı banka muvafakat belgesindeki imzanın davacıya ait olmadığını bilmediğine göre ipotek tesis işleminde iyi niyetli olduğunun kabulü ile bu kazanımın korunması gerekir. Öyleyse davanın reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulü doğru olmamıştır...)
    gerekçesiyle karar oyçokluğu ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, TMK m. 194. gereğince aile konutu hukuksal nedenine dayalı ipoteğin kaldırılması ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir.
    Davacı kadın, davalılardan koca adına kayıtlı olup aile konutu niteliğinde bulunan taşınmaz kaydına kendisinin bilgi ve rızası dışında ipotek şerhi konulduğunu belirterek, ipoteğin terkinine karar verilmesi istemiştir.
    Mahkemece, davacı ve davalının dava konusu taşınmazda ikamet ettikleri, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, ipotek için düzenlenen resmi senette, davalı ..."ın ikamet adresi olarak aynı adresin yazıldığı, taşınmazın ipotek edilmesine muvafakat ettiğine dair belgedeki imzanın davacıya ait olmadığının Jandarma Kriminal raporundan anlaşıldığı, davalı bankanın konumu ve olanakları gereği taşınmazın kolaylıkla aile konutu olduğunu bilebilecek durumda olduğu, davacının aile konutunun ipotek edilmesinde açık rızasının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar, davalı banka vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde gösterilen nedenlerle karar bozulmuştur.
    Yerel Mahkemece, davalı bankanın basiretli bir işadamı gibi hareket ederek muvafakati veren kişinin davacı eş olup olmadığını denetlenmesi gerektiği, yapılan işlem sırasında dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu bildiği, bu hali ile iyi niyetinin korunamayacağı gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme hükmünü temyize davalı Banka vekili getirmiştir.
    Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; aile konutu üzerine ipotek tesisi için davacı eşin verdiği iddia olunan muvafakatnamedeki imzanın, davacı eşe ait olup olmadığı hususunda davalı bankanın araştırma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre davalı bankanın TMK’nın 1023. maddesinde düzenlenen tapuya güven ilkesinden yararlanmasının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Aile konutu, Türk Medeni Kanunu düzenlemesi içinde değişik maddelerde (m. 240, 254, 279, 652) zikredilmiş, ancak konuyla ilgili temel düzenleme m. 194’de yer almıştır. Düzenlemeye göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Böylece, kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi Türk Medeni Kanunu felsefesi içinde kabul edilmişken (TMK m. 193), aile konutu ile bu kurala ayrı bir istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Düzenleme ile malik olmayan eşe, aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmıştır (TMK m. 194/3).
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay ele alındığında, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığı açıktır. Ancak, ipotek alacaklısı banka taşınmazın bu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin(kadın) muvafakatini almıştır. Her ne kadar muvafakatnamedeki imza davacı kadına ait olmasa da ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olan bankanın taşınmazın aile konutu niteliğini bilmediği söylenemez. Dolayısıyla, muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken davacı eşe ait olup olmadığını araştırmadan aile konutu üzerine ipotek tesis ettiren ipotek alacaklısı bankanın TMK m. 1023 de düzenlenen tapuya güven ilkesinden yararlanması mümkün değildir.
    Nitekim aynı ilke HGK’nun 19.06.2015 gün ve 2015/2-528 E., 2015/1713 K.; 09.12.2015 gün ve 2014/2-593 E., 2015/2840 K. sayılı ilamlarında da benimsenmiştir.
    Somut olaya gelince; aile konutu niteliğinde duraksama bulunmayan taşınmaz için davacı kadının bilgi ve onamı dışında, TMK m. 194/1’e aykırı olarak ipotek tesis edilmesi nedeniyle, yerel mahkemece ipoteğin kaldırılması (TMK m. 194/3) kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkemece verilen direnme kararı usul ve yasaya uygun olup, onanmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı (12.782,00 TL) harcın temyiz edenden alınmasına, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi