10. Hukuk Dairesi 2010/10536 E. , 2012/1072 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı yurtdışı hizmet borçlanmasına esas alınacak miktarın 2 dolar olduğunun ve bu tutar üzerinden TL olarak yaptığı borçlanma işleminin geçerli olduğunun tespiti ile yaşlılık aylığı tahsisi ve fazla ödediği 4401 ABD dolarının faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalıların avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Davada taraf sıfatı (husumet); davanın konusu ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf sıfatı dava şartlarından olup, mahkemece, davada kendiliğinden araştırılması gereken bir husustur. Eldeki davada, davacının yersiz ödediğini iddia ettiği bedelin davalı Sosyal Güvenlik Kurumu hesaplarına yatırıldığı, davalı bankanın bu bedelin yatırılmasına aracılık hizmeti haricinde, davacı tarafından ödenen bedel üzerinde herhangi bir tasarruf yetkisinin bulunmadığının sabit olması karşısında, davalı ... yönünden açılan davanın husumetten reddi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
2-Davanın yasal dayanağı uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 3201 sayılı Yasanın 4. maddesidir. Anılan maddenin 1. fıkrası, “Sosyal güvenlik kuruluşlarınca döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek prim, kesenek ve karşılık borcu tutarı bir dolardır. Dövizin cinsi ve miktarı Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilebilir. Değişen miktar, tahakkuk ettirilmiş borçlarının tamamını ödememiş olanların bakiye borç sürelerine de uygulanır.” hükmünü içermekte olup, anılan hüküm ile döviz ile değerlendirilecek sürelerin her bir günü için tahakkuk ettirilecek dövizin cins ve miktarının tespitine Bakanlar Kurulu yetkili kılınmış, ödenecek prim, kesenek ve karşılık borç tutarının ödeme tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. 10.05.2005 gün ve 25811 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 22.04.2005 gün ve 2005/8776 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile borçlanma bedeli günlük 5 ABD Doları olarak belirlenmiş, bilahare 06.12.2005 gün ve 26015 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 15.11.2005 gün ve 2005/9665 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, 22.04.2005 ve 2005/8776 sayılı Kararname yürürlükten kaldırılarak, borçlanma bedeli 3,5 ABD Doları olarak belirlenmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece, davacının 10.05.2005 tarihi öncesinde herhangi bir ödemesinin bulunmaması nedeniyle, ödeme tarihine göre günlüğü 3,5 ABD doları üzerinden borçlanması gerektiği gözetilerek, 21.06.2005 tarihinde yapılan ödemenin Kurumca davacıya iade edilip edilmediği araştırılarak, iade edilmemiş ise, 3,5 ABD doları üzerinden toplam borçlanma tutarının ne kadarının bu ödeme ile karşılandığı ve davacının bakiye borcu belirlenerek, belirlenecek tutar, davacı tarafından 02.05.2006 tarihinde yapılan ödeme tutarından düşülerek, davacı tarafından Kuruma yersiz ödenen miktar belirlenerek ve borçlanma bedelinin tamamının ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı tahsisinin gerektiği nazara alınarak karar verilmesi; 21.06.2005 tarihinde ödenen tutarın Kurumca davacıya iade edilmiş olması halinde ise, Kurumun, 3,5 ABD doları üzerinden borçlanma miktarını belirlemesi ve ödeme tarihini takip eden aybaşından itibaren davacıya yaşlılık aylığı tahsisi işleminde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı gözetilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.