Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10051 Esas 2012/1071 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/10051
Karar No: 2012/1071

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10051 Esas 2012/1071 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/10051 E.  ,  2012/1071 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı, trafik kazası sonucu yaralanan sigortalının kızı için yapılan tedavi giderinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve ......tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 39. maddesidir. Anılan madde “Kasdı veya suç sayılır hareketi ile sigortalının, eşinin veya çocuğunun hastalanmasına sebebolan kimseye, bu kanun gereğince hastalık sigortasından yapılan her türlü giderler tazmin ettirilir.” hükmünü içermektedir.
    Davalı ile sigortalı arasında bir sözleşme ilişkisi bulunmadığı için sorumluluğunun temelini haksız fiil teşkil ettiğinden, zaman aşımı süresinin Borçlar Kanunu’nun 60. maddesine göre belirlenmesi gerekir ise de; zararlandırıcı sigorta olayı trafik kazası olduğu için, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 109. maddesinin “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmü gereği, eldeki davada zamanaşımı süresi faile ve zarara ıttıla tarihinden itibaren 2 yıl ve her halükârda olay tarihinden itibaren 10 yıldır.
    Mahkemece bu yasal hükümler çerçevesinde davalının zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi gerekirken, olayda uygulama kabiliyeti bulunmayan 6183 sayılı Kanunun 102. maddesinden hareketle, davacının talepleri yönünden zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.