Esas No: 2018/2240
Karar No: 2021/7905
Karar Tarihi: 06.12.2021
Danıştay 4. Daire 2018/2240 Esas 2021/7905 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2240
Karar No : 2021/7905
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
(... Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Transport Nakliyat ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. ...
TEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen ... tarihli ve ... sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 14. maddesi ile Katma Değer Vergisi Uygulama Genel Tebliğ hükümleri uyarınca, davacının "taşımacılık istisnası" kapsamında, katma değer vergisi iade alacaklarının vergi borçlarına mahsup edilmesinin talep edildiği, olayda mahsuben iadenin gerçekleşmesi için davacıdan istenilen bilgi ve belgeler haricinde başkaca bir koşul öngürülmediğinden, halde mahsuben iade talebinin yerine getirilmeyip, sonrasında düzenlenen ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı İdarece amme alacaklarının tahsili için yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu belirtilerek kabul kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 37. maddesinin 1. fıkrasında; amme alacaklarının hususi kanunlarında belli edilen zamanlarda ödeneceği belirtilmiş, 55. maddesinin (uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde) amme alacağının vadesinde ödenmemesi halinde, borçlulara yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiğinin bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 62. maddesinde ise borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hüküm altına alınmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer120/4. maddesinde; geçici vergilerin, altı aylık dönemi izleyen ikinci ayın ondördüncü günü akşamına kadar bağlı olunan vergi dairesine beyan edilip, onyedinci günü akşamına kadar ödeneceği, aynı dönem içinde tevkif edilmiş bulunan gelir vergisinin, (42. maddede belirtilen kazançlardan yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edileceği, yapılan incelemeler sonucunda geçmiş döneme ait geçici verginin %10'unu aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için resen veya ikmalen geçici verginin tarh olunacağı, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği ancak, gecikme faizi ve geçici vergiye bağlı kesilen cezanın tahsil olunacağı, 5. fıkrasında, bir önceki takvim yılında altışar aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilerek tahsil edilen geçici vergi, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edileceği, mahsup edilemeyen tutarın, mükellefin diğer vergi borçlarına mahsup edileceği, bu mahsuplara rağmen kalan geçici verginin, yılın sonuna kadar mükellefin yazılı talep etmesi dururmunda mükellefe ret veya iade olunacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu olayın incelenmesinden; davacının kendi beyanı üzerine adına tahakkuk edilen 2015/7-9 dönemine ilişkin geçici verginin, dava konusu ödeme emrinin konusunu oluşturduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahsup dönemi geçtiğinde, geçici verginin aslının aranmayacağı, yukarıda yer verilen kanun maddesinde belirtilmiş ise de, ödeme emrinin konusunun, davacının kendi geçici vergi beyannamesine dayalı olan ve beyan edildiği halde ödenmeyen 2015/7-9 dönemi geçici vergileri olduğu ve ödeme emrinin düzenlendiği 19/01/2016 tarihinde mahsup döneminin geçmediği, ödeme süresi içerisinde başka deyimle vadesinde de ödenmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, ihtilaf konusu ödeme emri içeriğini oluşturan bu geçici verginin, taşımacılık istisnası kapsamında katma değer vergisi iadesi alacağından mahsubunun istendiği halde İdarece bu işlemin yapılmamasında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş ise de; davacının hesaplarının incelenmesi sonucunda düzenlenen ... tarihli ve ... sayılı muhtelif Vergi İnceleme Raporlarının incelenmesinden, davacının 2009 takvim yılından 2014 yılı dahil kurumlar ve katma değer vergisi yönünden bazı tespitlere yer verildiği, buna göre; yabancı bir şirket adına Türkiye'de yürüttüğü "acentelik" faaliyeti doğrultusunda yaptığı iş ve işlemleri karşılığında bir kısım kazancını, " istisna" kapsamında değerlendirerek kayıt ve beyan dışı bıraktığı, söz konusu kazancının kayıt ve beyanlarına yansıtılmadığı, bu kazançlarına ilişkin fatura düzenlemediği ve katma değer vergisi hesaplamadığı tespitlerine yer verilmiş, ... sayılı rapor doğrultusunda davacının devreden katma değer vergileri azaltılarak 2013/Aralık döneminden sonraki döneme devreden KDV tutarı 0,00 TL olarak tespit edilerek cezalı tarhiyat yapılması önerilmiş, buna istinaden 2014/3,4,5,6,7,8 dönemleri için yapılan cezalı KDV tarhiyatlarını kaldıran Vergi Mahkemesi kararını onayan ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarihli ve E:..., K:... sayılı kararının, Danıştay Dördüncü Dairesinin 06/12/2021 tarihli ve E:2018/6454, K: 2021/7904 sayılı kararıyla; ayrıca 2015/6 döneminden sonraki döneme devreden katma değer vergisinin 384.456,13-TL olarak tespit edilerek, 2015/12 dönemine ait verilen beyanname sonrası döneme devreden katma değer vergisinin 630.454,84-TL olarak düzeltilmesi ile 2016/1 ve takip eden dönemlere ait beyannamenin bu tutara göre düzeltilmesine ilişkin, ... tarih ve ... sayılı işleminin iptaline dair Vergi Mahkemesi kararını onayan ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının da yine Danıştay Dördüncü Dairesinin 06/12/2021 tarihli ve E:2018/5710, K: 2021/7906 sayılı kararıyla bozulduğu anlaşıldığından davacının ihtilaflı olan KDV iade/ mahsup isteminin de hukuki dayanağı kalmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, belirtilen gerekçe ile verilen Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 06/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.