Esas No: 2018/7397
Karar No: 2019/2168
Karar Tarihi: 29.03.2019
Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/7397 Esas 2019/2168 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2018/7397 E. , 2019/2168 K.
"İçtihat Metni"
I-TALEP:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.12.2018 tarih ve 2018/100978 sayılı yazısı ile,
Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11/05/2018 tarihli ve 2018/311719 soruşturma, 2018/3288 esas, 2018/592 sayılı iddianamenin, mükerrer olduğundan bahisle iadesine dair, Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22/05/2018 tarihli ve 2018/183 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin, Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/06/2018 tarihli ve 2018/1406 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun"un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hâllerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında aynı olaya ilişkin mükerrer iddianame düzenlenmesinin sayılmadığı gibi, 5271 sayılı Kanun"un 223/7. maddesinde aynı sanık hakkında aynı fiil nedeniyle önceden açılmış bulunan bir davanın varlığının davanın reddi sebebi olarak gösterildiği, aynı Kanun"un 223/1. maddesi uyarınca hüküm niteliğinde olan ret kararının verilebilmesi için öncelikle iddianamenin kabul edilmesinin gerektiği gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 10/12/2018 gün ve 94660652-105-09-11647-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur.
II-OLAY
Şüpheli ... hakkında, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonucunda; şüphelinin FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet Teşkilatına, Nazilli İlçesinde bulunan FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün örgüt evlerinde ev abiliği, bölge lise mesullüğü, bölge talebe mesullüğü, genel lise abiliği, askeri liselere gönderileceklerin abiliği, FETÖ/PDY silahlı terör örgütünde Nazilli ilçesinin il olarak gösterilmesi nedeniyle il imamı olan Yaman isimli kişinin yardımcılığını yaptığı gerekçesiyle, şüpheli hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticisi olmak suçundan, 3713 sayılı Kanunun 5, 7/1 maddeleri delaletiyle TCK"nın 314/1, 53/1, 54, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının 11.05.2018 tarih ve 2018/592 sayılı iddianamesi ile Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2018 tarih ve 2018/183 iddianame değerlendirme sayılı kararı ile özetle; "şüpheli ... hakkında Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/71 esas sayılı dosyasından örgüt üyeliği suçundan yargılama yapılıp, şüphelinin 7 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Yargıtay 16. Ceza Dairesinin örgüt yöneticiliği ile ilgili içtihatlarında il sorumlularının ya da birden fazla ilçe sorumlusu olan kişilerin örgüt içerisinde talimat veren insiyatif alarak kendi başına karar alan konumunda olabileceğinden, örgüt yöneticisi olabileceği, sair örgüt mensuplarının örgüt üyesi olarak sorumlu tutulabilecekleri belirtilmiş olup, şüpheli ..."un bırakın il sorumlusu, herhangi bir ilçe sorumlusu dahi olmadığı, dolayısıyla eylemlerinin de örgüt üyeliği suçu olabileceği, bu durumun mükerrer dava konumunda olduğu, aynı delillere dayanarak önceki iddianamede örgüt üyeliği olarak vasıflandırıldıktan sonra, iadeye konu iddianamede sevk maddelerini örgüt yöneticiliği olarak yazmak, failin fiilini değiştirmeyecektir. Mahkemeler ve Savcılık fiil ve fail ile ilgili değerlendirme yapmalı ve somut fiil ve faiil ile bağlıdır.
Açıklanan nedenlerle düzenlenen iddianamenin mükerrer olduğu değerlendirilmekle, CMK"nın 170 ve 174. maddelerine uygun düzenlenmediği" gerekçesiyle düzenlenen iddianamenin iade olunduğu, Aydın Cumhuriyet Başsavcılığının iş bu iade kararına süresinde yaptığı itirazın Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin incelemeye konu 11.06.2018 tarih 2018/1406 değişik iş sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmıştır.
III-KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAM
Şüpheli hakkında silahlı terör örgütü kurma veya yönetme suçundan düzenlenen iddianamenin yapılan değerlendirilmesi sonucunda, şüpheliye isnat edilen eylemlerin örgüt yöneticisi olma suçunu oluşturmayıp, örgüt üyeliği suçunu oluşturabileceği, örgüt üyeliği suçundan dolayı ise şüpheli hakkında daha önceden yargılama yapılıp mahkumiyet kararı verildiği, bu durumun mükerrer dava teşkil edeceği gerekçesiyle, düzenlenen iddianamenin suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170 ve 174. maddeleri gereğince iade edilmesinde ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine dair verilen kararda hukuka aykırılık bulunup bulunmadığına ilişkindir.
IV-HUKUKSAL DEĞERLENDİRME:
Konuyla ilgili yasal düzenlemeler şöyledir:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu
Bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet savcısının görevi
Madde 160
"(l)Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve
aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.”
“Kamu davasını açma görevi
Madde 170
(1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.
(3) Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanunî temsilcisi,
e)Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikâyette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikâyetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k)Şüphelinin tutuklu olup olmadığı; tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri,
Gösterilir.
(4) İddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır.
(5) İddianamenin sonuç kısmında, şüphelinin sadece aleyhine olan hususlar değil, lehine olan hususlar da ileri sürülür.
(6) İddianamenin sonuç kısmında, işlenen suç dolayısıyla ilgili kanunda öngörülen ceza ve güvenlik tedbirlerinden hangilerine hükmedilmesinin istendiği; suçun tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ilgili tüzel kişi hakkında uygulanabilecek olan güvenlik tedbiri açıkça belirtilir.
İddianamenin iadesi
Madde 174
Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170"nci maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Önödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen,
İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet savcısı itiraz edebilir.”
Ceza muhakemesinin amacı, maddi gerçeğin insan onuruna yaraşır biçimde araştırılıp bulunmasıdır.
Soruşturma evresinin asıl yetkilisi olan Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez ceza yargılamasının temel amacı olan maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturmaya başlayacaktır.
CMK’nın 160/1 maddesinde yer alan “bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâl” ifadesinden de anlaşılacağı üzere belli bir suç şüphesine karşı soruşturmaya başlanılabilmesinin maddi koşulu, o suça ilişkin başlangıç şüphesinin var olmasıdır. Başlangıç şüphesi, soyut bir izlenimle değil; suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıalar ile oluşur. Cumhuriyet savcısı, başlangıç şüphesinin olup olmadığını yani, suçun işlendiği izlenimini uyandıran somut vakıaların bulunup bulunmadığını değerlendirerek soruşturmaya başlayacaktır. Kısaca, başlangıç şüphesinin bulunup bulunmadığını değerlendirme yetkisi, Cumhuriyet savcısına aittir (Veli Özbek, Nihat M. Kanbur, Koray Doğan, Pınar Bacaksız, İlker Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınlar, Ankara, 2011, sayfa 186 ve devamı).
Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı iddianame düzenler."Yeterli şüphe", şüphelinin müsnet suçtan yargılanması için gerekli ve yeterli olan şüphe derecesini ifade eder. Bu şüphenin, hukuka uygun olarak elde edilmiş her türlü delile dayanması gerektiğinde kuşku yoktur. Cumhuriyet savcısı topladığı delillerin iddianame düzenlemek için yeterli olup olmadığını takdir edecek, delilleri olaylarla ilişkilendirerek yeterli şüpheyi ortaya koyacaktır. Kamu davasının açılmasında yeterli şüpheden bahsedebilmede önemli olan, suçun işlendiğine yönelik tartışılabilirlik ve mahkûmiyetin ne derecede mümkün olabilirliğidir.
5271 sayılı CMK"da düzenlenen iddianamenin iadesi kurumu, uzun süren yargılama süreçlerinin önüne geçilebilmesi ve davaların “tek celse”de bitirilebilmesini temin amacıyla getirilen yeniliklerden biridir. Bunun gerçekleştirilebilmesi, soruşturma safhasında mevcut tüm delillerin toplanmış olması ile mümkündür.
Somut olayda incelemeye konu karara dayanak teşkil eden iddianamenin iadesine ilişkin kararın gerekçesi;
Özetle, şüpheliye isnat edilen eylemlerin örgüt yöneticisi olma suçunu oluşturmayıp, örgüt üyeliği suçunu oluşturabileceği, örgüt üyeliği suçundan ise şüpheli hakkında daha önceden kamu davası açılıp, örgüt üyeliği suçundan mahkumiyet kararı verildiği, düzenlenen iddianamenin mükerrer olduğu kabul edilerek CMK"nın 170 ve 174. maddelerine muhalefet edilmesine dayandığı görülmektedir.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanunun 174/1.
maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, aynı maddenin 2. fıkrasında ise "suçun hukuki nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilmez" hükmü karşısında, Cumhuriyet savcısının şüpheliye isnat edilen eylemi silahlı terör örgütü kurma veya yönetme olarak nitelendirmiş olması karşısında, şüpheliye isnat edilen eylemin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu, örgüt üyeliği suçundan ise daha önceden şüpheli hakkında mahkumiyet kararı verildiği, bu durumun da şüpheli hakkında mükerrer dava açılması anlamına gelebileceği belirterek, belirtilen gerekçeyle iddianamenin iadesine karar verildiği anlaşılmış ise de;
CMK"nun 174. maddesinin 2. fıkrasındaki amir hükmü gereğince hukuki nitelendirilmeye dayanılarak iddianamenin iade edilemeyeceği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, iddianamenin iadesine dair Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2018 tarihli ve 2018/183 iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2018 tarihli ve 2018/1406 değişik iş sayılı kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
V-SONUÇ:
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.12.2018 tarih ve 2018/100978 sayılı kanun yararına bozma talebinin kabulü ile iddianamenin iadesine dair Aydın 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2018 tarihli ve 2018/183 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Aydın 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2018 tarihli ve 2018/1406 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309/3 maddesi gereğince BOZULMASINA,
2-CMK 309/4-a maddesi uyarınca gereği yerine getirilmek üzere dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.