4. Hukuk Dairesi 2018/476 E. , 2018/4111 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... İnş. San. Tur. Mad. ve Tic. A.Ş. vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 22/01/2014 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/02/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız el koymadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; müvekkilinin 06 UL 008 plakalı aracı usul ve yasaya uygun şekilde satın alarak trafikte adına tescil ettirdiğini, davacı adına kayıtlı bulunan araç bilgileri kullanılmak suretiyle benzer özelliklere sahip başka bir araç için sahte belge düzenlenmiş olduğunun tespiti üzerine davacıya ait ve sahtelik konusu olmayan araca hiçbir araştırma yapılmadan el konulduğunu, aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2003 tarih ve 2000/298 esas, 2003/109 sayılı ek kararı ile 1918 sayılı Kanun"un 22. maddesi uyarınca aracın zor alımına ilişkin kısmın sehven yazıldığı ve dosya içeriği ile uygun olmadığı gerekçesiyle davayla ilgisi olmayan aracın iadesine karar verildiğini, bu süreçte aracın açık artırma ile dava dışı şahsa satıldığını öğrendiklerini belirterek, mülkiyet hakkının ihlali nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararının davalılardan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 124. maddesi "Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." hükmünü düzenlemiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu tasarısının Adalet Komisyonunda yapılan görüşmesi sırasında tasarıya eklenen 3 ve 4. fıkralara ilişkin gerekçe incelendiğinde yasa koyucunun temsilde yanılma nedeniyle yapılacak taraf değişikliğini de madde kapsamında kabul ederek düzenleme yaptığı anlaşılmaktadır. Gerekçeye bakılmaksızın dahi; yasa koyucunun daha ağır usul hatası olan tarafın yanlış gösterilmesinde kabul edilebileceğini belirttiği iradi taraf değişikliğinin, diğerine göre daha hafif usul hatası içeren temsilde yanılma halinde de yapılabileceğinin kabulü gerekir. Bu nedenle HMK"nun 124. maddesi temsilcide yanılma suretiyle tarafın hatalı gösterilmesi halinde de uygulanabilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davanın Maliye Hazinesi"ne yöneltilmesi gerekirken, Adalet Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı"na yöneltilmiş olması temsilcide yanılma olarak kabul edilmelidir. Bu durumda, mahkemece öncelikle davacıya süre verilerek dava dilekçesinin Maliye Hazinesi"ne tebliği ile taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlığın esası hakkında hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı ... davalı ..."nın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına 14/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.