Esas No: 2019/11870
Karar No: 2021/6006
Karar Tarihi: 06.12.2021
Danıştay 10. Daire 2019/11870 Esas 2021/6006 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11870
Karar No : 2021/6006
DAVACI : ...adına vasisi ...
DAVALI : Hasım gösterilmemiştir.
DAVANIN_ÖZETİ : ... Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan davacı tarafından, açık ceza infaz kurumuna ayrılmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ile söz konusu işlemin dayanağı olan Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin ilgili maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması ile açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasının sağlanmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. ve 5. maddelerine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun'un 3. ve 5. maddelerine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar, idari dava türleri olarak sayılmış; 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde, tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı; Kanun'un 5. maddesinde, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılabileceği, ancak aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabileceği hükümleri bulunmaktadır.
2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin 3. fıkrasında ise, dilekçelerin görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun'un 3 ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği hükmüne yer verilmiş; 15. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde de, dilekçelerin 3 ve 5. maddelere uygun olmadıklarının tespiti halinde, otuz gün içinde 3 ve 5. maddelere uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere reddedileceği hüküm altına alınmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davanın ... Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan davacı tarafından, açık ceza infaz kurumuna ayrılmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlem ile söz konusu işlemin dayanağı olan Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin ilgili maddesinin iptali ve yürütmesinin durdurulması ile açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasının sağlanmasına karar verilmesi istemiyle açıldığı, davacının hükümlü olmasına karşın, davanın vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesinden izin alınarak vasi tarafından açılmadığının anlaşılması üzerine Dairemizin 12/10/2020 tarihli ara kararıyla davacının vasisi olan Emrullah Alkan'a davayı takip edip etmeyeceğinin sorulması ve vasiden davaya devam edilecekse Sulh Hukuk Mahkemesinden alınmış izin belgesinin dosyaya sunulmasının istenilmesi üzerine vasi Emrullah Alkan tarafından 08/07/2021 havale tarihli dilekçe ekinde .... Sulh Hukuk Mahkemesi Vesayet Hakimliğince izin ve yetki verildiğine ilişkin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ek kararın dosyaya sunulduğu ve anılan dilekçede 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendinin iptaline karar verilmesinin
istenildiği anlaşılmaktadır.
İptali istenen düzenlemeler arasında 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107. maddesinin 3. fıkrasının (e) bendi hükmünün yer aldığı görülmekte ise de, 2577 sayılı Kanun'un ikinci maddesinde idari yargı yerlerinin yargılama yetkisinin, idari işlemler, idari eylemler ve tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden kaynaklanan iptal ve tam yargı davalarına bakmak ile sınırlı olduğundan, TBMM tarafından kabul edilen 5275 sayılı Kanun'un iptali istenen hükmünün idari davaya konu edilemeyeceği açık olmakla birlikte, dava dilekçesinin istem kısmında, açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasının sağlanmasına karar verilmesi talebinde bulunulduğu, ancak idari yargı yerlerince idarenin yerine geçmek suretiyle işlem tesisi niteliğinde karar verilemeyeceğinden dava dilekçesinin aktarılan kısımlarının bu haliyle kabul edilmesine hukuki olanak bulunmamaktadır.
Diğer yandan, dava dilekçesinde, davacının açık ceza infaz kurumuna ayrılmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin tarih ve sayısı belirtilmek suretiyle iptalinin istenip istenmediğinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmadığı, Yönetmelik'in hangi kısmının (madde, fıkra, bent, ibare vs.) iptalinin istenildiği hususunun da açıkça belirtilmediği davalı idarenin gösterilmediği, bu haliyle dava dilekçesinin bu kısımlarının da usulüne uygun olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, yeniden düzenlenecek dava dilekçesinde, idari yargı yetkisi sınırları içerisinde olmayan, kanun hükümlerinin iptali ile idari işlem veya eylem niteliğinde hüküm kurulmasının talep edilmemesi, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin iptali istenilen kısmının hukuka aykırılık sebepleri açıkça belirtilerek anılan düzenlemenin davacının güncel ve meşru menfaatini nasıl etkilediği hususunun ortaya konulması ve iptali istenen düzenleyici işlemin uygulanmasına yönelik davacı tarafından yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin dava konusu edilmek istenip istenmediği hususunun dilekçede belirtilmesi ve işlem suretinin de dilekçeye eklenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 3. ve 5. maddeye uygun şekilde, yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak dava açmakta serbest olmak üzere dava dilekçesinin reddine, 2577 sayılı Kanun'un 15. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun davacı vasisine duyurulmasına, yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, istemi halinde ...TL yürütmenin durdurulması harcının ve artan posta ücretinin davacıya iadesine, 06/12/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.