Esas No: 2020/6744
Karar No: 2021/13333
Karar Tarihi: 06.12.2021
Danıştay 6. Daire 2020/6744 Esas 2021/13333 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/6744
Karar No : 2021/13333
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve
E:… , K:… sayılı kararın iptale ilişkin kısmının bozulmasına karar verilmesi
istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının temyiz edilen kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Dava, İstanbul ili, Silivri ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmaza yönelik 10.12.2012 onay tarihli 1/5000 ölçekli Silivri Merkez Sahil Bölgesi Nazım İmar Planı değişikliğinin iptali istemiyle açılmış; … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:… , K:… sayılı dava konusu işlemin iptaline ilişkin kararın taşınmazın kısmen genel yeşil alan, kısmen 15 metre genişliğinde yol alanı fonksiyonlarına ayrılarak, taşkına maruz alan ve önlemli alan-3 lejantı içerisinde belirlenmesine ilişkin kısım yönünden bozulmasına, transfer edilecek alan lejantı içinde belirlenmesine ilişkin kısım yönünden ise gerekçeli onanmasına, ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin 22.05.2018 tarihli E:2015/10894, K:2018/5029 sayılı kararının bozmaya ilişkin kısmına uyularak yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, taşınmazın taşkına maruz alan ve önlemli alan-3 sınırları içerisinde olduğuna dair belirlemelerin plan hazırlık sürecinde yapılan araştırma ve analiz sonuçlarına ve kurum görüşlerine dayandığı, uyuşmazlık konusu taşınmazın genel yeşil alan fonksiyonuna ayrılması ile taşınmazın bulunduğu alanın taşkına maruz alan ve önlemli alan-3 lejant sınırı içerisinde belirlenmesi yönünden dava konusu nazım imar planı değişikliğinin usul ve yasalara uygun olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle davanın bu kısmının reddine, dava konusu plan değişikliği ile taşınmazın kısmen 15 metrelik yol alanı kullanımına ayrılmasında planlama ve şehircilik ilkeleri açısından hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı gerekçesi ile taşınmazın kısmen 15 metrelik yol alanı kullanımına ayrılması yönünden dava konusu işlemin iptaline, karar verilmiş, bu kararın iptale ilişkin kısmı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Sahil şeridinin tanımı ve bu alanlarda getirilebilecek kullanımlara ilişkin Kıyı Kanunu ile Kıyı Kanununun Uygulanması Dair Yönetmeliğin yukarıdaki bölümlerde detaylarına yer verilen hükümlerine ilave olarak, 3621 sayılı kanunun geçici maddesinde bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mevzuat hükümlerine uygun olarak onanmış ve kısmen veya tamamen yapılaşmış 1/1000 ölçekli uygulamam imar planlarının sahil şeritleriyle ilgili hükümlerinin geçerli olduğu düzenlemesine; Kıyı Kanunun Uygulanması Dair Yönetmeliğin 16. Maddesinin son fıkrasında ise, sahil şeridinin birinci bölümünde yeni taşıt yolları açılamacayacağı ancak 11.07.1992 tarihinden önce mevzuat hükümlerine uygun olarak onaylanmış planlara göre yapımına başlanmış veya kullanılmakta olan Devlet Kara Yolları ile yapımı gerçekleştirilmiş imar yollarındaki müksetep hakların saklı olduğu, inşaatına başlanmış imar yollarında ise mümkün olan en kısa mesafede iç yollarla bağlantı sağlanmak üzere imar planı revizyonu yapılacağı, sahil şeridi birinci bölümünde ancak iç yollarla dolgu alanlarında yapılmış veya yapılacak yolları bağlayan kısa geçişler için imar yolları plananabileceği kuralına yer verilmiştir.
Kıyılardan ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamau yararının gözetilmesi gerektiğinden, bu alanlarda kıyı mevzuatının amacına uygun olarak kazanılmış hakla ilgili ölçüt belirlenirken ulaşım ve trafik güvenliğiyle şehircilik ilkelerine uygun şekilde planlandığı anlaşılan taşıt yollarının kamu yararı niteliğinin dikkate alınması ve tamamen veya kısmen yapılaşmış alanlardaki imar haklarından farklı değerlendirilmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Dosyanın incelenmesinden sahil şeridinin ilk 50 metresi içinde getirilen 15 metre genişliğindeki yol kararına ilişkin olarak yolun sürekliliği bulunduğu, kıyı ile iç bölgelerin bu aks üzerinden bağlantısının kurulduğu söz konusu yolun geçirilmemesi halinde kıyıya doğru inen bütün yolların çıkmaz sokaklara dönüşeceği, kıyı boyunca kuzey-güney yönündeki yolları toplayan ve ana akslara bağlayan, erişilebilirliği arttırmak suretiyle kıyı kullanımını bölgede yaşayanlarla sınırlamaksızın genele yayan bir kullanım kararı olduğu, ulaşım sistemi açısından gereklilik arz ettiği, dava konusu parselde belirlenen yol alanının 3.12.1986 tasdik tarihli 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile planlandığı ve plan yapım tarihinde ve hali hazırda kullanımda olduğu görülmüştür.
Bu durumda 11.07.1992 tarihinden önce onaylanan imar planı doğrultusunda yapımı gerçekleşen yol alanının korunması gerekeceğinden uyuşmazlık konusu … parsel sayılı taşınmazın kısmen 15 metrelik yol alanı fonksiyonuna ayrılmasına yönelik kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla İdare Mahkemesi kararının iptale ilişkin kısmında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:… , K:… sayılı kararın temyiz edilen kısmının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 06/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.