10. Hukuk Dairesi 2011/17920 E. , 2012/1059 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, 22.08.1986-05.11.1987 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun tespitine ve 23.12.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne, davacıya 01.04.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisine karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Yargılama giderleri (hüküm tarihinde yürürlükte bulunan) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 423. maddesinde sayılmış olup, anılan maddenin 6. bendinde vekâlet ücretine yer verilmiştir. 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, karşı tarafa yüklenmesi gereken ve yargılama giderlerinden olan vekâlet ücretine, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükmedilmesi gerekir.
Kural olarak yargılama giderleri, davada haksız çıkan, aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir (HUMK m. 417/I c.1). Bir davada her iki taraf da kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini haklı çıkma oranına göre taraflar arasında paylaştırır (HUMK m. 417/ I c.2).
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417. maddesinde tarafların kusuru değil, davada haklı çıkma oranları göz önünde tutulmuştur.
Eldeki davada; 23.12.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisi talep edildiği halde, 01.04.2010 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı tahsisine karar verilmiş olmakla, davacı kısmen haksız çıkmıştır. Bu nedenle de, kısmen haklı çıktığı belirgin olan davalı lehine, avukatla temsil edildiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte olan tarife uyarınca vekalet ücretine karar verilmesi ve davalının kabul ret oranına göre yargılama gideri ile sorumlu tutulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının 1. paragrafına “Davanın” sözcüğünden sonra gelmek üzere, “kısmen” sözcüğünün eklenmesine, vekalet ücretinin düzenlendiği 6. bendin sonuna “Davalı, davada kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince belirlenen 1.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,” cümlesinin eklenmesine, yargılama giderinin düzenlendiği 7. bentteki “yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” sözcüklerinin silinerek, yerine, “yargılama giderinden kabul ret oranına göre takdiren 115,05 TL"sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.