Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/11791
Karar No: 2017/10528
Karar Tarihi: 12.09.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/11791 Esas 2017/10528 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2017/11791 E.  ,  2017/10528 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine ve ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R

    Davacı vekili, dava konusu 120 parsel sayılı taşınmazda DSİ tarafından kamulaştırma işlemleri yapılacağını açıklayarak, Kamulaştırma Kanunu"nun 19/son maddesi gereğince dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan 90 m2"lik ev, 30 adet meyve ağacı ve bir adet su kuyusunun, 20.01.2016 tarihli ıslah dilekçesi ile 120 ve 301 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan ve inşaat bilirkişi raporunda belirtilen muhdesatlar ile ziraat bilirkişi raporunda tespit edilen ağaçların vekil edeni tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine ve dahili davalı ... vekilleri, dava konusu taşınmazların intifa hakkı İmar ve İskan Bakanlığına ait olmak üzere satın alındığını, davacının işgalci olduğunu, muhdesatların haksız el atma olarak değerlendirilmesi gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, davalı ... ile ihbar olunan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü savunmada bulunmamışlardır.
    Mahkemece, davanın kabulü ile fen bilirkişi Faruk İzmir tarafından 03/06/2015 tarihli rapor ve krokisinde belirtilen.... 120 ve 301 nolu parsel üzerinde bulunan ve İnşaat bilirkişisi Cahit Karabulut tarafından tanzim edilen 16/06/2015 tarihli raporunda belirtilen 37.00 m2 1 adet tek odalı ev, 54.00 m2 1 adet çardak, 3.00 m2 1 adet kümes, 12.00 m2 1 adet odunluk, 80.00 m2 taş duvar, 45.00 m2 yer betonu, 60.00 m2 tel çit, 1 adet demir bahçe kapısı, 1 adet sondaj su kuyusu ile, ziraat bilirkişi Halil Çetinkaya tarafından düzenlenen 28/06/2015 tarihli raporda belirtilen 10-12 yaşlarında 5 adet kayısı, 10-12 yaşlarında 2 adet elma, 10-12 yaşlarında 14 adet incir, 10-12 yaşlarında 18 adet nar, 10-12 yaşlarında 2 adet çam, 10-12 yaşlarında 4 adet zeytin, 10-12 yaşlarında 20 adet asma ve 10-12 yaşlarında 5 adet dut ağacının davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılar Hazine ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hakim tarafından da re"sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.)
    Öğretide ve Yargıtay"ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir.
    26.05.2004 gün ve 5177 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 19. maddesine eklenen ek fıkra hükmünde "Başkası adına tapulu, sahipsiz ve/veya zilyedi tarafından iktisap edilmemiş yerin kamulaştırmasında binaların asgarî levazım bedeli, ağaçların ise 11. madde çerçevesinde takdir olunan bedeli zilyedine ödenir" denilmektedir. Bu hükümle başkası adına tapulu veya tapusuz bir taşınmazın kamulaştırılması halinde, taşınmazda malik olmayan ancak üzerindeki muhdesatı meydana getiren kişilere muhdesatın kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesini sağlama amacıyla zilyetliği tespit davası açma hakkı tanınmıştır.
    Somut olaya gelince; Mahkemece, fen bilirkişinin 03.06.2015 tarihli rapor ve krokisinde dava konusu 120 ve 301 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunduğu belirtilen muhdesatlara ilişkin davanın kabulüne karar verilmiş ise de, 301 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının dosya arasında bulunmadığı, yine muhdesatların bir kısmının üzerinde bulunduğu 301 parsel sayılı taşınmaz hakkında yapıldığı öne sürülen kamulaştırma ile ilgili kayıt ve belgelerle, kamulaştırma haritası getirtilip uygulanmadığı, muhdesatların bulunduğu taşınmazın kamulaştırma sahası içinde kalıp kalmadığının belirlenmediği görülmüştür.
    O halde Mahkemece, öncelikle tespitine karar verilen muhdesatların bir kısmının üzerinde bulunduğu dava konusu 301 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına alınması, kamulaştırmaya ilişkin evraklar ve kroki de eklenerek, dava konusu muhdesatların yer aldığı taşınmazların kamulaştırmaya konu olup olmadığının belirlenmesi, fen bilirkişi tarafından düzenlenen 03.06.2015 tarihli bilirkişi raporu ve krokisindeki muhdesatlar, kamulaştırma krokisi ile çakıştırılarak, muhdesatların bulunduğu bölümün kamulaştırılıp kamulaştrılmadığının tespit edilmesi ve bu hususları gösterir teknik bilirkişiye uygulama ve denetime elverişli basit kroki düzenlettirilmesi, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatlarla ilgili infazda kuşku oluşturmayacak şekilde karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 440/1 maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi