Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/303
Karar No: 2022/1980
Karar Tarihi: 17.02.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/303 Esas 2022/1980 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/303 E.  ,  2022/1980 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ :ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğini beyan ederek kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
    Davalıların cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekillerince temyiz edilmiş , Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 15.05.2019 tarih , 2017/18117 esas - 2019/10717 karar sayılı ilamı ile davalıların sair temyiz itirazları reddedilerek ; “...Somut olayda; davalı Üniversitenin asıl işveren, dava dışı ... şirketi’nin devralan son alt işveren olduğu, diğer davalılar ve ihbar olunanların ise davaya konu dönemde aynı işyerinde alt işverenler olduğu sabittir. Buna göre; kıdem tazminatından davalı Üniversitenin tüm süre yönünden son ücretten, devreden diğer davalı ... Taahhüt A.Ş’nin sorumluluğunun ise kendi dönemi ve devrettiği tarihteki ücret miktarı ile sınırlı olduğu gözetilerek müştereken-müteselsilen sorumluluğun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir” gerekçesi ile Mahkeme kararı bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek devam edilen yargılamanın sonunda davalı ... yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı ... Taahhüt A.Ş. yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar, davacı vekili ve davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin ve davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İşyeri devrinin iş ilişkisine etkileri ile işçilik alacaklarından sorumluluk bakımından taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    İşyeri devrinin esasları ve sonuçları 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde düzenlenmiştir. Sözü edilen hükümde, işyerinin veya bir bölümünün devrinde devir tarihinde mevcut olan iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceği öngörülmüştür. Devir tarihinden önce doğmuş ve devir tarihinde ödenmesi gereken borçlarda ise, devreden işverenle devralan işverenin birlikte sorumlu olduğu aynı yasanın 3. fıkrasında açıklanmış ve devreden işverenin sorumluluğunun devir tarihinden itibaren iki yıl süreyle sınırlı olduğu hükme bağlanmıştır.
    4857 sayılı İş Kanunu'nun 120. maddesi hükmüne göre mülga 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi halen yürürlükte olduğundan, kıdem tazminatına hak kazanma ve hesap yöntemi bakımından iş yeri devirlerinde belirtilen hüküm uygulanmalıdır. Anılan hükme göre, işyerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi, iş yeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanmalıdır. Bununla birlikte, iş yerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları, işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesiyle sınırlıdır.
    Genel olarak yapılan bu açıklamaların ardından İş Hukukunda iş yeri devrinin işçilik alacaklarına etkileri üzerinde ayrıca durulmalıdır. İş yeri devri halinde kıdem tazminatı bakımından devreden işveren kendi dönemi ve devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Mülga 1475 sayılı Yasanın 14/2. maddesinde devreden işverenin sorumluluğu bakımından bir süre öngörülmediğinden, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde sözü edilen devreden işveren için 2 yıllık süre sınırlaması, kıdem tazminatı bakımından söz konusu olmaz. O halde kıdem tazminatı iş yeri devri öncesi ve sonrasında geçen sürenin tamamı için hesaplanmalı, ancak devreden işveren veya işverenler bakımından kendi dönemleri ve devir tarihindeki ücret ile sınırlı sorumluluk belirlenmelidir.
    Somut olayda,15.05.2019 tarihli bozma ilamında, kıdem tazminatından davalı Üniversitenin tüm süre yönünden son ücretten, devreden diğer davalı ... Taahhüt A.Ş’nin sorumluluğunun ise kendi dönemi ve devrettiği tarihteki ücret miktarı ile sınırlı olduğu gözetilerek müştereken-müteselsilen sorumluluğun belirlenmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuş, bozma ilamına uyulmasına karar veren Mahkemece, davacının davalı ... Taahhüt A.Ş. deki çalışmasının bir yılın altında olduğu gerekçesiyle bu davalı yönünden kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Ancak yukarıda da belirtildiği üzere, iş yeri devri halinde, değişen alt işverenler bünyesindeki çalışmalar ayrı birer iş sözleşmesi olmadığından davacının davalı ... Taahhüt A.Ş. deki çalışmasının bir yılın altında olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Davalı ... Taahhüt A.Ş., davacının kendi nezninde çalışması bir yılın altında olsa dahi kıdem tazminatı bakımından kendi dönemi ve davacının devir tarihindeki son ücreti ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Bu husus gözetilmeksizin karar verilmesi hatalı olup kararın yeniden bozulmasını gerektirmiştir.
    3-4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmü uyarınca kıdem tazminatını düzenleyen mülga 1475 sayılı Yasanın 14. maddesi halen yürürlüktedir. Anılan 14. maddenin 11. fıkrası hükmüne göre kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir.
    Dava dilekçesi ile kıdem tazminatı alacağına mevduata uygulanan en yüksek faizin işletilmesi talep edilmiştir. Mahkemece verilen ilk kararda kıdem tazminatına bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz işletilmesine karar verilmesine ve bu hususa yönelik bozma kararı verilmemesine karşın anılan kıdem tazminatı alacağına “yasal faiz” işletilmesine karar verilmesi de hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.02.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi