Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/1638 Esas 2016/12989 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/1638
Karar No: 2016/12989
Karar Tarihi: 29.09.2016

Tehdit - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2014/1638 Esas 2016/12989 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir aile içi anlaşmazlık sırasında yapılan görüşmede karşılıklı tehditlerin oluştuğu bir durumda mahkumiyet kararı verdi. Ancak mahkeme kararında birçok hukuki eksiklik görüldüğünden dolayı hükümlerin bozulmasına karar verildi. Kararda yer alan TCK madde numaraları şunlardır: 43/2, 53/1-c, 53.
4. Ceza Dairesi         2014/1638 E.  ,  2016/12989 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tehdit
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan ve CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen müşteki sanıklar ... ve ... Urçar"ın kovuşturma sırasında katılma isteklerinin sorulmadığı anlaşılmakla, müşteki sanıkların temyiz dilekçelerinin kapsamı ve içeriği de gözetilerek, CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmalarına karar verilerek dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Taraflar arasında aile hukukundan kaynaklanan anlaşmazlık sebebiyle oluşan sorunun giderilmesi amacıyla yapılan görüşme sırasında atılı suçun karşılıklı işlenmesi karşısında, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması açısından ilk haksız eylemin kimden kaynaklandığının araştırılması, tespit edilemediği takdirde şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği her iki taraf hakkında haksız tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının tartışmaması,
    2- Her iki tarafında birden fazla kişi ile, birder fazla kişiyi tehdit ettiğinin anlaşıldığı olayda, sanıklar hakkında TCK"nin 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmemesi,
    3- Her sanığın eyleminin biri diğerinden farklı olduğu, her bir sanığın geçmişi ve kişisel durumunun diğerinden ayrı olduğu gözetilmeden, her bir sanık için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği dikkate alınmadığından, sanıklar hakkında bireyselleştirme yapılmadan toplu halde karar verilmesi,
    4- Sanıkların ve katılan-sanıkların sabıkasız olduklarının anlaşılması, geçmişleri değerlendirilerek hepsi hakkında takdiri indirim uygulanması, tehdit suçundan dolayı giderilmesi gereken ölçülebilir, belirlenebilir maddi bir zarar oluşmaması ve manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel teşkil etmemesi karşısında, zararın giderilmediği ve kişilik özellikleriyle duruşmadaki tutum ve davranışları
    göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyecekleri konusunda mahkememizde olumlu kanaat oluşmadığı biçimindeki çelişkili ve kanuni olmayan gerekçeyle, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    5- Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, katılan-sanıklar ... ve ... Urçar ile sanıklar ... ve ... müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki onama düşüncesi yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.