16. Hukuk Dairesi 2016/11092 E. , 2019/1413 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 05.03.2019 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat ... geldi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., .... Köyü kadastro çalışma alanında bulunan sınırlarını belirttiği iki parça taşınmazın imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Hazine vekili verdiği cevap dilekçesi ile taşınmazların Hazine adına tescilini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin, fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 10.07.2015 tarihli harita ve raporda (A) ile gösterilen 44.992,46 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 11.066,86 metrekare yüzölçümündeki bölümlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davalı Hazine vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile taşınmazların Hazine adına tescili isteminde bulunulduğu halde Mahkemece bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması isabetsiz olup davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile (A) ve (B) bölümlerine ilişkin hükmün BOZULMASINA,
2- Davacı vekili ile davalı Hazinenin (C) harfi ile gösterilen 33.188,26 metrekare yüzölçümündeki bölümüne ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacı ... ile davalı Hazine arasında görülen Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/28 ve 30 Esas sayılı dava dosyaları kapsamına göre çekişmeli taşınmazların Hazineye ait olduğunu bilebilecek durumda olan davacının malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunmadığı, TMK"nın 713. maddesinde öngörülen şartların davacı yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmadığı gibi, delillerin takdiri de dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/28 Esas sayılı dosyasında Tarım İl Müdürlüğü ve Hazine tarafından ..."a karşı el atmanın önlenmesi istemiyle açılan davanın Tarım İl Müdürlüğünün taraf sıfatı yokluğu nedeniyle, Hazinenin davasının ise kira sözleşmesi gereğince kullanıldığı gerekçesiyle, 2008/30 Esas sayılı dosyada ise Tarım İl Müdürlüğü Mera Komisyonu Başkanlığınca; aynı nedenle açılan davanın aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de her iki ilam da tebliğe çıkartılmadığından henüz kesinleşmedikleri görülmektedir. Kaldı ki; eldeki dosyada fen bilirkişileri tarafından sunulan 17.12.2015 tarihli ek raporda 2008/28 ve 30 Esas sayılı dosyalar ile hükmün gerekçesinde belirtilmeyen ancak davalı Hazinenin delil olarak dayandığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/29 ve Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/5 Esas sayılı dosyalarına konu taşınmazların eldeki dosyada yapılan keşif sonucunda sunulan 10.07.2015 tarihli harita ve raporda (A) ve (B) ile gösterilen (1.bendinde hakkında bozma kararı verilen) taşınmazlar ile aynı yer olduğu bildirilmiştir. Bir başka ifade ile yukarıdaki sözü edilen ilamlar kesinleşmiş olsa bile (C) harfi ile gösterilen bölümü kapsamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, dosya kapsamına göre fen bilirkişi raporunda (C) ile gösterilen taşınmaz hakkında taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi ya da görülen bir dava bulunmadığına göre bu hususlara ilişkin yerel mahkemenin belirtilen gerekçesi yerinde değildir. Diğer yandan; Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu belirlemede hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamış, uydu fotoğrafında hangi nitelikte olduğu yöntemine uygun tartışılıp değerlendirilmemiş, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan taşınmazın niteliğini belirtir ayrıntılı rapor alınmamış, komşu parsel tutanakları getirtilip karar aşamasında değerlendirilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez.
O halde; doğru sonuca ulaşılabilmesi için, dava tarihinden geriye doğru en az 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları ile dava tarihine en yakın tarihe ait çekilmiş yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafı getirtilmeli, ilgili yerlerden taşınmaz hakkında mera tahsis kararının bulunup bulunmadığı sorulmalı, taşınmazlar başında fen ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişiden oluşturulacak bilirkişi kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, kadim mera olup olmadığı, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi gereğince zilyetliğin 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu taşınmazların tutanakları ve dayanakları tapu kayıtları getirtilip dava konusu çekişmeli taşınmazı ne şekilde sınır gösterdikleri incelenerek yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli renkli uydu fotoğrafı ile taşınmaz ve çevresindeki komşu taşınmazları birlikte gösterecek şekilde rapor ve harita düzenlemesi istenilmeli, ziraat bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsünü kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, önceki zirai bilirkişi raporunu da irdeleyen ve sınırındaki taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde ayrıntılı, gerekçeli ve taşınmazı değişik yönlerden gösterir şekilde renkli fotografları içerir şekilde rapor alınmalı; daha sonra dosya hava fotoğrafı incelemesi konusunda uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye tevdii edilerek bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; TMK"nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince yapılması zorunlu yasal ilanların bulunduğu, davacının zilyetlikle en fazla sulu toprakta 40 dönüm, susuz toprakta 100 dönüm taşınmaz edinebileceği göz önünde bulundurulmalı, öncesinin kamu malı niteliğinde kadim ya da tahsisli mera olduğunun anlaşılması halinde zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece, eksik incelemeye dayalı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi; kabule göre de davalı Hazine vekilinin cevap dilekçesinde taşınmazın Hazine adına tescili talebinde bulunmasına rağmen bu hususta olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi dahi isabetsiz olup, temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.