Esas No: 1989/327
Karar No: 1989/474
Karar Tarihi: 14.03.1989
Danıştay 6. Daire 1989/327 Esas 1989/474 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul'da bulunan bir taşınmazdaki Bizans devrine ait sarnıcın yeniden yapılması mümkün olsa da, büyük bir kısmının daha önce yok olması nedeniyle sarnıç sayılmayacağı ve kültür varlığı özelliğine sahip olmayacağı sonucuna varılmıştır. Mahkeme, bu nedenle dava konusu işlemin iptaline karar vermiştir. Ancak, bozma kararında sorulan hususların açıklığa kavuşması için yeniden ve başka bilirkişiler vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanunlar: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (49. madde), 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu.
Daire : ALTINCI DAİRE
Karar Yılı : 1989
Karar No : 474
Esas Yılı : 1989
Esas No : 327
Karar Tarihi : 14/03/989
MAHALLİNDE YAPILAN KEŞİF VE BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ SONUCU, DAVACI PARSELİNDE BULUNAN BİZANS DEVRİNE AİT SARNIÇ KALINTISININ TARİHİ ESER OLMA VASIF VE NİTELİKLERİNİ TAMAMEN YİTİRDİĞİ ANLAŞILDIĞI GEREKÇESİYLE MAHKEMECE; SARNICIN ALTTA AYNEN KORUNMAK KOŞULUYLA STATİK OLARAK ÇÖZÜMLENMİŞ OLAN PROJENİN HAZIRLANARAK BÖLGE KURULUNA İLETİLMESİ HALİNDE ÜSTTE YENİ BİR BİNA YAPILABİLECEĞİNE İLİŞKİN YÜKSEK KURUL KARARININ İPTALİNE KARAR VERİLMİŞSE DE SÖZKONUSU SARNICIN MEVCUT OLAN BÖLÜMÜNÜN ONARILARAK ESKİ HALE GETİRİLMESİNİN MÜMKÜN OLUP OLMADIĞININ, MÜMKÜN İSE O HALİYLE TARİHSEL VE SANATSAL ÖZELLİĞİ VE KÜLTÜR VARLIĞI NİTELİĞİNİ SÜRDÜRMEYECEĞİNİN BELİRLENMESİ GEREKTİĞİ NEDENİYLE EKSİK İNCELEMEYE DAYALI MAHKEME KARARININ BOZULMASI HK.
Dava, İstanbul, taşınmazda bulunan Bizans devrine ait sarnıcın aynen altta korunmak koşuluyla statik olarak çözümlenmiş olan projenin hazırlanarak Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kuruluna iletilmesi halinde üstte yeni bir bina yapılabileceğine ilişkin Kültür ve Tabiat Varlıkları Yüksek Kurulu kararının iptali dileğiyle açılmış, İdare Mahkemesince; mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna dayanılarak dava konusu işlemin iptal edildiği, anılan iptal kararının davalı idarece yapılan temyizi istemi üzerine Danıştay Altıncı Dairesi kararıyla eksik incelemeye dayalı olduğu gerekçesiyle bozulması üzerine bozma kararına uyularak eksik incelemenin tamamlatılması amacıyla bilirkişi kurulundan ek rapor istendiği, bilirkişilerce verilen ilk bilirkişi raporu, bozma kararı üzerine düzenlenen ek rapor ve dosyada yer alan diğer bilgi ve belgelerin birlikte incelenmesinden, sarnıcın yeniden yapılmasının mümkün olmakla birlikte büyük bir kısmının daha önce yok edilmiş olması karşısında ortaya çıkacak olan yapının sarnıç sayılmayacağı, sarnıçtan söz edilebilmesi için yok olmuş bölümlerinin mutlaka mevcudiyetinin gerektiği, esasen sarnıcın dava konusu parsele isabet eden kısmının yeniden yapılması düşünülse bile büyük bir kısmı güncel malzeme ve bu günkü teknoloji ile yapılmış olacağından eski eser kılacak değerlerden yoksun olacağı, sarnıcın hem fiziksel açıdan özgünlüğünü kaybettiği hem de özgün fonksiyonunu yitirdiği, bu haliyle eski eser tanımına uymadığının anlaşıldığı sonuç olarak muhafazasında kamu yararı bulunmadığı kanaatına varıldığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiş, karar davalı idare tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptali yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine karar verildi.
KARŞI OY:
Dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararının davalı idarece temyiz edilmesi üzerine Dairemizce verilen kararla bozulmuştur. Bozma kararının gerekçesinde, bir taşınmazın 2863 sayılı yasa ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı olarak tescili için 19.yüzyıldan önce yapılmış olmasının tek
başına yeterli olmayıp, tarihsel, sanatsal ve bölgesel bakımdan özellikler taşıması ve korunmasında kamu yararının bulunması gerektiği vurgulanarak söz konusu sarnıcın mevcut olan bölümünün onarılarak eski hale getirilmesinin mümkün olup olmadığının mümkün ise o hali ile tarihsel ve sanatsal özelliği ve kültür varlığı niteliğini sürdürüp sürdürmeyeceği hususlarının belirlenmesinin zorunlu olduğu açıklanmış, bu nedenle eksik incelemeye dayalı olduğundan mahkeme kararı bozulmuştur.
İdare Mahkemesince, bozma kararımıza uyulmak suretiyle belirlenmesi istenilen hususların açığa çıkarılması amacıyla aynı bilirkişi kurulundan ek rapor istenmesi üzerine bilirkişilerce verilen ek raporda ise, dava konusu sarnıcın tahrip olmuş sütun başlıkları ile arta kalan gövde elemanlarından yararlanılarak elde bulunan rölevesi sayesinde yeniden inşa edilebilmesinin mümkün olduğu belirtilmesine karşın, bitişik parsellerde yapılmış inşaatlar nedeniyle sarnıcın büyük bölümünün yok olmasından ötürü ortaya çıkan eserin eğitici ve öğretici belge olma niteliği taşımadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu itibarla bozma kararımızda sorulan hususlardan sadece dava konusu sarnıcın yeniden yapılabileceğinin cevabı ek raporda açıklanmış, bundan öte kültür varlığı özelliğine sahip olup olmadığı konusunda hiçbir tartışmaya girilmeksizin eğitici ve öğretici olmayacağından söz edilmiş olması karşısında, anılan rapora itibar edilerek verilen kararın yine eksik incelemeye dayalı olduğu ortaya çıkmıştır.
Açıklanan nedenlerle yeniden ve başka bilirkişiler vasıtasıyla bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmek üzere temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyu ile çoğunluk kararına karşıyız.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.