14. Hukuk Dairesi 2019/4477 E. , 2019/8344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, 480, 494, 505, 156 ada 29, 267 ada 30 ve 31 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar açılan davayı kabul ettiklerini beyan etmiş olup davalı ... mirasçıları vekili ise dava konusu 267 ada 30 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim suretiyle giderilmesini savunmuştur.
Mahkemece, dava konusu 267 ada 31 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer taşınmazlar yönünden ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair verilen 02.12.2011 tarihli kararın, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 26.09.2012 tarihli ilamı ile, tapu kayıt maliklerinden ..."un baba isminin tapu kayıtlarında "İsa", mirasçılık belgesinde ise "Abdurrahman" olarak yazılması nedeniyle bu hususta düzeltim yapılması gerektiğinden ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/349 Esas, 2011/108 sayılı Kararı ile, 156 ada 29 ve 267 ada 30 parsel sayılı taşınmaz maliklerinin isimlerindeki yanlışlıklar sebebiyle tapu kaydında düzeltim yapılmasına karar verilmesine rağmen, düzeltim yapılmış haliyle tapu kayıtları getirtilmeden esas hakkında karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, dava konusu 267 ada 31 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer taşınmazlar yönünden ortaklığın satış suretiyle giderilmesine dair verilen 22.11.2013 tarihli karar, davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiş olup, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 23.12.2014 tarih 2014/10728-14775 Esas-Karar sayılı ilamı ile "Yargıtay bozma ilamı sadece davacılar vekili ve davalı ... mirasçıları vekiline tebliğ edilmiş, diğer davalılara tebliğ edilmemiştir. Bir kısım davalılara Yargıtay bozma ilamı ile birlikte duruşma günü tebliğ edilmediği halde, yargılamaya yokluklarında devam edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, dava konusu 267 ada 30 parsel sayılı taşınmaz paydaşlarından davalı ... oğlu ..."nun yargılama aşamasında 19.09.2012 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle karar tarihinden önce vefat eden paydaşın mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra bir karar verilmesi gerekirken mahkemece taraf teşkili tam olarak sağlanmadan, davanın esasının karara bağlanması da doğru görülmemiş...." gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, dava konusu 267 ada 31 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına, diğer taşınmazlar yönünden ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlar, HMK"nın 27. maddesi uyarınca kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak; yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını da içermektedir. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Ayrıca dava konusu taşınmazlar üzerinde kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde; kamulaştırma belgeleri getirtilerek, kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Somut olaya gelince; ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/349 Esas, 2011/108 sayılı Kararı ile, dava konusu 156 ada 29 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında; maliklerden ..."nun soyisminin "...", ..."ın soyisminin "...", ..."un soyisminin "..." ve 267 ada 30 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında; maliklerden ..."nun soyisimin "..." olarak tashihine karar verilmesine rağmen, bu husus gözardı edilerek, düzeltim yapılmış haliyle tapu kayıtları getirtilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Mahkemece, dava konusu 480, 494, 505 ve 267 ada 30 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları pasif durumda olmasına rağmen, hangi taşınmazın hangi parsel numarasını aldığını gösterir şekilde aktif tapu kayıtları getirtilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Öte yandan, mahkemece tapu müdürlüğünden alınan yazı cevabı ile; 118 ada 9, 126 ada 3, 156 ada 29, 267 ada 37 ve 627 ada 14 parsel sayılı taşınmazların aktif tapu kaydı getirtilmiş ancak bu taşınmazların eski parsel numaraları belirtilmediğinden, dava konusu taşınmazlar ile irtibatı tespit edilememiş olup, bu taşınmazlardan 118 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kamulaştırma şerhi olduğu anlaşılmıştır.
Anılan bu hususlar Dairemizin önceki bozma ilamlarında belirtilmesine ve mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Bu durumda mahkemece; dava konusu edilen taşınmazların eski ve yeni parsel numaraları anlaşılabilir şekilde aktif tapu kaydının getirtilmesi, tapu kayıtlarının tetkiki ile ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin tapu kaydında düzeltim yapılmasına dair mahkeme kararına göre kayıtların düzeltilmesinin sağlanması ve üzerinde kamulaştırma şerhi bulunan taşınmaz için, kamulaştırma belgelerinin getirtilmesi, kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilmesi, taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."nun temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.