Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9549 Esas 2017/2962 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9549
Karar No: 2017/2962
Karar Tarihi: 11.04.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9549 Esas 2017/2962 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2016/9549 E.  ,  2017/2962 K.

    "İçtihat Metni"



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı arasındaki genel kredi sözleşmesine davalının müteselsil kefil sıfatıyla imza attığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefil davalı ile dava dışı diğer kefil aleyhine 5.İcra Müdürlüğünün 2014/6279 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, icra takibine davalının haksız itirazda bulunması nedeniyle hakkındaki icra takibini durdurduğunu ileri sürerek , davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkilinin TBK nun 583 ve devamı maddeleri gereğince kredi sözleşmesine kefalet ile ilgili şekil şartlarının eksik olması nedeniyle kefaletinin kesin hükümsüz olduğunu, kefalet sözleşmesindeki tarihin, kefalet miktarının, kefalet türünün, müvekkilinin eli ürünü olmadıklarını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama, toplanan delillere ve 25.11.2015 tarihli raporuna göre; Genel kredi sözleşmesinin kefalet ile ilgili 21. sayfasındaki 26/04/2013 şeklindeki kefalet tarihi, 400.000,00 TL şeklindeki kefalet tutarı ve kefilin adı-soyadı ve adresi bölümlerindeki yazıların davalının eli ürünü olmadıkları, her ne kadar kefalet sözleşmesindeki kefalet tarihi ve kefalet tutarı ile ilgili kısımları kefilin kendi el yazısı ile yazması yasanın aradığı şekil şartı ise de takip ve dava konusu borcun, kredi sözleşmesindeki 300.000,00 TL lik limitin çok altında olduğu gibi kendi el yazısı ile sözleşmeye müteselsil kefil olduğunu davalının kabul ettiği ve sözleşmenin başlangıcında tarih ve limit olduğunu ve ayrıca asıl borçlu şirketin ortağı ve yöneticisi olan davalının şekil şartına sığınarak kefalet sözleşmesinin hükümsüzlüğünü dile getirmesi iyi niyet kurallarına aykırı olacağı ve yasa kötü niyeti korumayacağı, davalının kefaletinin hukuken geçerli olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Dava genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın kefaleti bulunan davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK 583.maddesinde kefaletin şekil yönünden geçerlilik şartları sayılmıştır. Buna göre ""kefilin sorumlu olduğu azami miktarı,kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğini kendi kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi"" şarttır. Yanlar arasındaki 26.04.2013 tarihli genel kredi sözleşmesindeki davalı adına atılan kefalet imzasının geçerli olup olmadığının tespiti için yasanın aradığı şartlar yönünden inceleme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,11/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.