19. Hukuk Dairesi 2016/9543 E. , 2017/2961 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkilinin galerici olan davalı ile 02/11/2014 tarihinde plakalı cinsindeki 2011 model aracın satın alınması konusunda anlaştıklarını, karşılığında müvekkilinin kendi adına kayıtlı plakalı marka minibüs cinsindeki 2007 model aracı ve marka farkından dolayı 10/09/2015 ödeme günlü 25.000,00 TL miktarlı bir bono verdiğini, akabinde söz konusu araçların devri ile ilgili olarak müvekkilinin 05/11/2014 tarih yevmiye nolu vekaletname ile davalıya yetki verdiğini, davalının da bu vekaletname ile 10/11/2014 tarihinde plakalı aracın müvekkiline devredilmesini sağladığını, davalının müvekkiline plakalı aracı ise 06/11/2014 tarihinde Kadir Yılmaz adlı kişiye satıp devrettiğini, ancak müvekkilinin satın aldığı aracın trafik sigortasını yaptıracağından aracın daha 2012 yılında ağır hasarlı kaydının bulunduğunu öğrendiğini, davalının ise durumu bilip sakladığını , ödenecek 25.000,00 TL miktarın yerine 5.000,00 TL az ödeme yap yani 20.000,00 TL ödeme yap şeklinde beyanda bulunduğunu, ancak bunu yazıya dökmediklerini, müvekkilinin bu araç alım satım farkından kaynaklanan bononun ödemesini ise bononun ödeme günü gelmesini dahi beklemeden eline para geçtikçe 04/11/2014 tarihinde 3.275,00 TL, 30/01/2015 tarihinde 1.000,00 TL, 26/05/2015 tarihinde 4.975,00 TL ve 02/09/2015 tarihinde 12.460,00 TL olmak üzere toplam 21.710,00 TL miktarında ödemeyi davalının hesabına havale ettiğini, 20.000,00 TL ödeyeceği halde 21.710,00 TL ödeyerek 1.710,00 TL fazla ödeme yaptığını, ileri sürerek takibe konu bonodan dolayı müvekkilinin borcu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının plaka sayılı aracı müvekkilinden satın almadan önce 10/10/2014 tarihinde kendisine ait olduğunu beyan ettiği plakalı aracı 31.000,00 TL ile satın aldığını, bu alım-satım bedelinin bir kısmını peşin ödediğini, kalan kasmının ise 1 yıl içerisinde parça parça ödemesi konusunda anlaştıklarını ve aracın trafik kaydının davacı vekili olan vasıtasıyla Noterliği"nin 10/10/2014 tarih ve yevmiye nolu araç satış sözleşmesi ile devedildiğini, bu aracın alım-satım işlemi tamamlandıktan sonra aradan 20-25 gün gibi zaman geçtikten sonra davacının müvekkiline gelerek, almış olduğu plaka sayılı aracın modelinin eski olduğunu ve aracı yeni model bir araç ile değiştirmek istediğini beyan ettiğini ve plaka sayılı aracın peşinat olarak kalan 25.000,00 TL"nin ise 10/09/2015 tarihli bono ile ödemek üzere 10/11/2014 tarihinde anlaştıklarını, anlaşma gereği bakiye kalan 25.000,00 TL borca karşılık 02/11/2015 tanzim ve 10/09/2015 ödeme tarihli 25.000,00 TL bedelli bonoyu davacının kendisinin imzalayarak bizzat müvekkiline teslim ettiğini, davacı tarafından sunulan ödeme dekontlarında davaya konu bonodan hiç bahsedilmediğini savunarak davanın reddini ve asıl alacağın %20 si oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; tarafların 02/11/2014 tarihinde lakalı minibüsün alımı satımı konusunda anlaştıkları ve davayı konu senedin aynı gün tanzim edildiği, davacı tarafından 04/11/2014 tarihinde 3.275,00 TL, 30/01/2015 tarihinde 1.000,00 TL, 26/05/2015 tarihinde 4.975,00 TL, 02/09/2015 tarihinde 12.460,00 TL yi davalının hesabına ödendiği, davacının dava konusu senedin tanzim tarihinden sonra vasıtasıyla davalıya ödeme yaptığı, davalının bu ödemeyi plakalı aracın satışından dolayı yapıldığını ispat külfeti altında olduğu, yine davacının da 25.000,00 TL senetten doğan borcun plakalı aracın ağır hasarlı olması nedeniyle 20.000,00 TL"ye düşürüldüğü hususunu ispat külfeti altında olduğu, bu konularda her iki tarafta yazılı belge sunmadığı, her iki tarafında verilen kesin süre içerisinde yemin teklifinde bulunmadığı, taraflar arasında plakalı aracın satışı sırasında taraflar arasında davaya konu bononun düzenlenmesi karşısında ilk satışı plakalı aracın satışı sırasında satış bedelinin ödenmeyen kısmı yönünden bono düzenlenmemiş olmasının ticari hayatın olağan akışına uygun düşmediği, davacı tarafından davalıya vasıtasıyla ödenen 21.710 TL"lik ödemenin plakalı aracın bedelinden kaynaklı davaya konu senet için ödendiği, aksini davalı tarafın ispat edemediği, davacının da davaya konu 25.000,00 TL bedelli senedin bedelinin satın alınan aracın ağır hasarlı olması nedeniyle taraflarca 20.000,00 TL"ye düşürüldüğünü ispat edemediği, davalının kısmen tahsil ettiği senedi tekrar icra takibine koymakla İİK.72/5.maddesi gereğince kötüniyetli olduğu, icra takibinin ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına veya icra veznesindeki paranın ödenmemesine karar verilmediğinden İİK.72/4.maddesi gereğince davalı alacaklı lehine kötüniyet tazminatının şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı lehine %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, davalı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,aşağıda yazılı onama harcının davalıdan alınmasına, fazla yatırılan peşin harcın davacıya istek halinde iadesine, 11/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.