17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2542 Karar No: 2019/5725 Karar Tarihi: 17.04.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/2542 Esas 2019/5725 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, bir aracın kontak anahtarı üzerinde bulunmasıyla gerçekleştirilen hırsızlık suçundan sanığı mahkum etti. Ancak daha sonra 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle, hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığı anlaşıldı. Bu nedenle, 5237 sayılı TCK'nın 7/2. maddesi uyarınca, suçun işlendiği zaman yürürlükte olan kanunla sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklıysa, failin lehine olan kanun uygulanarak infaz edilmesi gerektiği belirtildi. Bu doğrultuda, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesine karar verildi ve mahkeme kararı bozuldu. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde eklenmediği için ek açıklama yapılmamıştır.
17. Ceza Dairesi 2019/2542 E. , 2019/5725 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Olayın oluş şekline göre kontak anahtarı üzerinde bulunan aracın çalınması eyleminin, TCK 141/1. maddesi kapsamında kaldığı değerlendirilerek yapılan incelemede; Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.