8. Hukuk Dairesi 2015/14118 E. , 2017/10522 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davasına konu olan 2577 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı binanın vekil edeni tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, daha önce davacının açmış olduğu meni müdahale ve ecrimisil davasında, dava konusu evin kendisine ait olduğunu savunduğunu ancak iddiasını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine karar verildiğini, davaya konu muhdesatın ortak mirasbırakan tarafından yapıldığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, taraflar arasında görülen ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespiti isteğine ilişkindir.
Her ne kadar Mahkemece; taraflar arasında daha önce görülen Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/789 Esas, 2004/278 Karar sayılı tapu iptali ve tescil ve anılan dosya ile birleştirilen 2003/600 Esas, 2004/23 Karar sayılı meni müdahale ve ecrimisil davalarına ilişkin kesinleşmiş dava dosyası ve karar içeriği dikkate alınarak kesinleşmiş mahkeme kararı nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmadığı gibi Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme de hüküm vermeye yeterli değildir.
Toplanan deliller ve dosya kapsamından. Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2003/789 Esas, 2004/278 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacıların eldeki davanın davalıları ... ve arkadaşları olduğu, davalının eldeki davanın davacısı ... olduğu, talebin muvaaza hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğu, ... tarafından Ayhan Bozdemir(davalı ..."in oğlu) aleyhine açılan 2003/608 Esas sayılı meni müdahale ve ecrimisil dava dosyasının bu dava ile birleştirilmesine karar verildiği, asıl dava yönünden dava konusu taşınmazın davalı ..."e muvazaalı olarak devredildiği anlaşıldığından tapu iptali ve tescil davasının kabulüne, birleşen dava yönünden davacının muris ölene kadar davalının evden çıkmasını istemediği, iyi niyetli olmadığı gerekçeleri ile meni müdahale ve ecrimisil davasının reddine karar verildiği, temyiz incelemesi üzerine 1. Hukuk Dairesi"nin 07.03.2005 tarih 2005/1813 Esas-2411 Karar sayılı ilamı ile onanarak, 3.5.2005 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Mahkemece; 05/03/2013 tarihinde yapılan keşifte, davacı tanıkları ..., ..., ..., ..., ... ve Ramazan Buzyürük dava konusu taşınmaz üzerindeki iki katlı binanın davacı tarafından yapıldığını açıklamışlar, davalı tanık ... ise dava konusu binanın muris tarafından yapıldığını açıklamıştır. Dosya arasında bulunan Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/789 Esas ve 2004/278 Karar sayılı dava dosyasında mevcut tanık beyanlarında; davacı taraf tanıkları (eldeki davanın davalıları) dava konusu binayı murisin yaptığını, 1. katta kızı ..."in oturduğunu, murisin taşınmazı satmaya ihtiyacı olmadığını açıkladıkları görülmüştür. Saptanan olgular karşısında, dinlenen tanık beyanları davayı çözümlemeye yeterli açıklıkta olmadığı gibi, eldeki davadaki tanık anlatımları ile taraflar arasında daha önce görülen ve az yukarıda zikredilen tapu iptali ve tescil ile birleşen meni müdahale ve ecrimisile ilişkin davada dinlenen tanıkların anlatımları arasında çelişki bulunduğu ve çelişkilerin de giderilmediği anlaşılmıştır.
O halde; Mahkemece, davalıların delil olarak ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/789 Esas ve 2004/278 Karar sayılı dava dosyasına da dayandıkları gözönünde bulundurulup, dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak, Manisa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/789 Esas sayılı dosyasında dinlenen taraf tanıkları ile eldeki davada bildirilen taraf tanıklarının HMK"nun 259 ve 290/2. maddeleri gereğince keşif yerinde dinlenmelerinin sağlanması, davaya konu muhdesatların kim tarafından ve ne zaman meydana getirildiğinin duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması, bu yapılırken davacının yaşı, ekonomik geliri, ortak mirasbırakanın gelirinin kullanılıp kullanılmadığı ve davacı tarafından kendi nam ve hesabına yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılması, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi gereğince aykırılığın giderilmesi, beyanlar arasındaki çelişkinin giderilememesi durumunda hangi taraf tanığının beyanının üstün tutulduğunun karar gerekçesinde gösterilmesi, bundan sonra oluşacak sonuca, toplanmış ve toplanacak delillere göre hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yanılgılı gerekçelerle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 12.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.