13. Hukuk Dairesi 2016/3806 E. , 2018/12032 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, muris...nun, davalı ... şubesinden kullandığı tüketici kredisinin, diğer davalı ... Emeklilik A.Ş."nin 822/7915069 no"lu poliçesi ile hayat sigortası kapsamında olduğunu, buna rağmen sigorta şirketince borcun ödenmediğini, ödenmeme gerekçesinin murisin var olan kalp hastalığını gizlemesi ve ölümün bu nedenle gerçekleşmesi olduğunu, oysa murislerinin bilinen bir kişi olup hastalığını gizlemediğini, kaldı ki bankaca yapılan bilgilendirmenin usulune uygun yapılmadığını, diğer davalı bankanın da icra takibi yapacağı tehditinde bulunduğunu, bu nedenle bir miktar parayı ihtirazı kayıtla ödediklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile tüketici kredisinden dolayı ayrı ayrı borçlu olmadıklarının tespiti ile ihtirazi kayıt ile ödemek zorunda kaldıkları 1.054.87 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı ... Bankasından alınarak iadesine ve tedbiren ödemelerin durudurulmasına, yapılacak hesaplamalar neticesinde hayat sigortası kapsamında ... borcu düşürüldükten sonra ödenmesi gereken sigorta tazminatının bildirim tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı ...Emeklilikten alınarak ödenmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın redine, karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Eldeki davada davacılar, murislerinin kullandığı tüketici kredisi nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti, ödedikleri paranın istirdatı ve bakiye sigorta bedelinin tahsilini istemişlerdir.Somut uyuşmazlıkta davalılardan banka ve sigorta şirketin vermiş olduğu hizmet mesleki ve ticari amaçlı olup, davacılar da tüketicidir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, mahallinde müstakil bir tüketici mahkemesi bulunması halinde görevsizlik kararı verilmesi, bulunmaması halinde Tüketici mahkemesi sıfatı ile davaya bakılması gerekirken yazılı şekilde davaya ticaret mahkemesi sıfatı ile bakılıp işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.