Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve alıcı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte icra emri tebligatı takibe dayanak yapılan kredi sözleşmesi ve ipotek belgesinde borçlunun bildirdiği “V.Cd. No:. ./İst.” adresine çıkartılmış, borçlunun adresten ayrıldığından ve yeni adresi bilinmediğinden bahisle bila tebliğ iadesi üzerine, tapu sicilden sorulan adresin, aynı adres olarak bildirildiği görülmekle, bu adrese Tebligat Kanununun 35/son maddesine göre tebligat yoluna gidildiği anlaşılmaktadır. Kıymet takdirine ilişkin tebligat yine bu adreste 35.maddeye göre tebliğ edilmiş, asıl icra dairesi olan İstanbul 10.İcra Müdürlüğü’nce, satış ilanı tebligatının da aynı şekilde Tebligat Kanununun 35.maddesine göre tebliğ edilmesine ilişkin talimat yazılmış, talimat icra dairesince de satış ilanı borçluya 30.06.2008 tarihinde 35.maddeye göre tebliğ edilmiştir.
Bu durumda yapılan tebliğ işleminde herhangi bir usulsüzlük bulunmamaktadır. O halde, istemin süre aşımından reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı ve alıcı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.