Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3844 Esas 2016/2361 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3844
Karar No: 2016/2361
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/3844 Esas 2016/2361 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bu dava, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılmış takip davasıdır. Davacı, borçlu olunmadığının tespiti istemiyle dava açmış ancak mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak gerekçe ile hüküm arasında çelişki olduğu belirtilerek kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri belirtilmemiştir.
15. Hukuk Dairesi         2015/3844 E.  ,  2016/2361 K.
"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebiyle başlatılmış olan takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece kararın gerekçe kısmında “... dava konusu sözleşmenin davacı şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığından şirketi bağlayamayacağı, imza atan kişiyi bağlayacağı, davacı şirketçe benimsendiği hususunun kanıtlanamadığı, keşif yapılmasının sonuca etkili olamayacağı anlaşılmakla sözleşmeden kaynaklı alacak takibine konu icra takibinden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.” denilmiş ancak kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “davanın reddine” dair hüküm kurulmuştur. Bu suretle mahkeme kararında gerekçe ile hüküm arasında çelişki oluşmuştur. Kararın gerekçesinde hakim, “Ancak kısa karar verilirken duruşma yoğunluğu nedeniyle sehven kısa kararda davanın reddine, davalının tazminat talebinin reddine diye yazıldığından kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yapılamayacağından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” diyerek kararın gerçek iradesini yansıtmadığını açıkça ifade etmiştir.
O halde Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun . gün ve Karar sayılı kararı uyarınca gerekçe ile kısa kararın çelişkili olması bozma nedeni oluşturacağından yerel mahkemenin bozmadan sonra önceki kararla bağlı olmaksızın çelişikliği kaldırmak suretiyle vicdani kanaatine göre karar verebilmesini teminen hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.







Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.