10. Hukuk Dairesi 2012/2210 E. , 2012/948 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, davalı işveren yanında, 18.01.2002-15.10.2007 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak, aralıksız çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, temyizin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
Dava 5510 sayılı Kanun’un geçici 7/1’inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanun’un 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların resen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemece, davacının, 12.03.2007-01.09.2007 arası çalışmalarının Kuruma bildirildiği, başka çalışmalarının kanıtlanamadığı sebebiyle, tanık beyanlarına dayalı olarak, davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli bulunmamaktadır. Tanık beyanları da, herhangi bir somut veriye dayanmamaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; davalı işveren nezdindeki ücret tediye bordroları ile, konuya ilişkin tüm belgeler getirtilmeli, anılan belge ve bordrolardan sigortalının imzasını içerenlerden, imza aidiyeti yönünden çekişme bulunmayanlar ile hata, hile, ikrah nedeniyle sakatlığı iddia ve kanıtlanamayan belgelerin içeriklerinde gösterilen gün kadar çalışmanın karinesini teşkil edeceği göz önüne alınmalı, şayet işveren hiçbir kayıt ibraz edemezse, dava konusu dönemde davacı ile birlikte çalışan ve işverenin bordrolarında kayıtlı kişiler resen saptanarak, çalışmaların varlığı ve süresi yönünden bilgi ve görgülerine başvurulmalı, sigortalının kayıtlarda gözükmeyen
çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği, yada, bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, davalı işyerinde tespiti istenen dönemde Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa, belgeler getirtilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde; iş yerinin kapsamı, kapasitesi ile işin ve işyerinin niteliği nazara alınmalı, 25.07.1989 doğumlu davacının hizmet tespiti istenen tarihlerde 13 yaşında olması nedeniyle eğitim durumu araştırılmalı bu tarihlerde öğrenci olup olmadığı belirlenmeli, yine, devam eden sürede askerde olup olmadığı da araştırılmalı; ......’na bildirim yapılan süreler ile askerlikte geçen süreler dışlanmalı, 506 sayılı Kanun m.60/G hükmündeki, “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.” ifadesi nazara alınmalı, ayrıca işyerinin 01.11.2003 tarihinde, kapsama alındığı da gözetilerek gerekli tüm soruşturmalar yapılmak suretiyle hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde deliller hep birlikte değerlendirilmeli, takdir edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.