14. Hukuk Dairesi 2016/11669 E. , 2019/8334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.04.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 02.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, tarafların müştereken ve iştirak halinde malik olduğu 11321 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmazın imar planının iptali istemi ile idari yargıda dava açıldığını, ayrıca müvekkili ... Oto. İnş. San. ve Tic. AŞ."nin taşınmazdaki payına yönelik tapu iptali ve tescil davası açılmış olup bu davaların bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesini istemiş; davalı ..., davanın uygun olmayan zamanda açılmış olduğunu belirterek reddini savunmuş; bir kısım davalılar ise ortaklığın satış yoluyla giderilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine; davalılar Ayşe ve ... ile ... yönünden davanın husumetten reddine, davalılar Vehbi ve ... yönünden ise satış sebebiyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK"nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olayda, ... Valiliği tarafından ... Belediyesi aleyhine ... 2. İdare Mahkemesinin 2013/1141 Esas sayılı dosyasıyla açılan davada, eldeki davanın konusu olmayan 11327 ada 5 ve 6 No"lu parselleri kapsayan alanda yapılan imar uygulamasına ilişkin Belediye Encümen kararının iptalinin talep edildiği anlaşıldığından mahkemece, anılan davanın bekletici mesele yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Öte yandan, dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydı ile ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.04.2012 tarihli ve 2010/977 Esas, 2012/274 Karar sayılı ilamının incelenmesinde, dava dışı ... tarafından davalı ... Oto. İnş. San. ve Tic. AŞ. aleyhinde açılan tapu iptali ve tescili davası sonucunda, davanın kabulüne ve 11321 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davalı ... Oto. İnş. San. ve Tic. A.Ş. adına kayıtlı 397/2132 hissenin tamamının 1191/6396 hisse kabul edilerek 596/6396 hissesinin iptali ile 596/6396 hissesinin davacı ... adına tesciline, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edilmeksizin 11.04.2013 tarihinde kesinleştiği ve ilamın tapuda infaz edilerek 596/6369 payın ... adına kayıtlandığı, ayrıca dava konusu taşınmazda kamulaştırma işlemlerinin de tamamlanarak toplam 3959/79950 payın 25.03.2015 tarihinde ... Belediyesi adına tescil edildiği, son tapu kaydına göre paydaş hale gelen ... Belediyesinin davalı olarak davaya katılımı sağlanmış ise de diğer paydaş ..."ın davaya katılımının sağlanmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın son tapu kaydına göre paydaş hale gelen (Nabi kızı) ..."ın da davaya katılımı sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Bunun yanı sıra, gerekçeli karar başlığında, davacıların tamamının gösterilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde sadece ..."nin davacı olarak gösterilmesi de doğru görülmemiş; bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 05.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.