20. Hukuk Dairesi 2016/14471 E. , 2019/5080 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kadastroda ....109 ada 2940 parsel sayılı 3946,69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğinde ... adına tesbit edilmiştir. Tutanağın beyanlar hanesinde “İşbu taşınmaz tarla olarak 2005 yılından beri ..., ..., ...,.... müşterek kullanımındadır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır." şeklinde şerh bulunmaktadır.
Davacılar 13.04.2010 tarihli dava dilekçeleri ile dava konusu 109 ada 2940 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde herkesin eşit şekilde kullanıcı olduklarının yazıldığı ancak bu durum hatalı olduğunu eski tapu kayıtlarının bulunduğunu ve davalı gerçek kişilerin hisselerinin daha az olması gerektiğini, ayrıca dava konusu taşınmazın 9190 m2 yüzölçümünde olması gerekirken eksik belirlendiği bu eksik kısmın tamamlanarak adlarına tespit ve tescilini talep etmişlerdir.
Mahkemece davanın ..., ..., ..... Müdürlüğü, ... vekili yönü ile reddine; davanın diğer davalılar ...., ..., ... ve ... yönü ile kabulü ile 16.02.2010 tarihli kadastro tespit tutanağının iptaline, dava konusu gayri menkul olan .....köyü 109 ada 2940 nolu parselin fen bilirkişisinin 23.06.2011 tarihli raporunda belirtmiş olduğu hisseler oranında davacılar ..., ..., ... ve davalılar ., ... ve ... adlarına tespitine, bu hususun beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından taşınmazın yüzölçümünün eksik kısmı yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastroya itiraz ve tescil istemine ilişkindir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhlerin düzeltilmesine karar verilmişse de davacıların dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın 9190 m2 yüzölçümünde olması gerekirken eksik belirlendiği ve bu eksik kısmın tamamlanarak adlarına tespit ve tescilini talep ettikleri açık olup bu talepler yönünden araştırma yapılmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacıların talep ettikleri eksik kısmın dava konusu taşınmazın neresinde kaldığı belirlenmeden hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri dosya içine alındıktan sonra önceki bilirkişiler dışında halen ....ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, talep edilen taşınmazın Ek-4 çalışması veya 2/B uygulaması dışında kaldığı belirlendiği takdirde görev hususu da değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 23/09/2019 oy birliğiyle karar verildi.