
Esas No: 2021/9929
Karar No: 2022/184
Karar Tarihi: 18.01.2022
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2021/9929 Esas 2022/184 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2021/9929 E. , 2022/184 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarı, hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilen Türk Medeni Kanunu'nun 162 nci maddesine dayalı karşı davası ile karşı davadaki yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davalı-karşı davacı kadının, erkeğin davasının kabulüne yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince bu yöne ilişkin olarak verilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının, istinaf edilmeyerek kesinleşen bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı kadının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
b-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî (TMK m. 174/1) ve manevî (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
c-Dava, erkek tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesine dayalı boşanma davası, karşı dava ise kadın tarafından açılan Türk Medeni Kanunu'nun 162 nci maddesine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı-karşı davalı erkeğin davalı-karşı davacı kadına birden fazla kez fiziksel şiddet uyguladığı, tarafların aile sorumluluğu taşımadıkları, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin, kadına nazaran daha ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle karşılıklı olarak açılan davalarının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1-2 maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından "Kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile velayet ve kişisel ilişki düzenlemesi" yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, "Tedbir ve iştirak nafakasının ve tazminatların miktarı" yönünden temyiz edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı-karşı davacı kadının karşı davasının Türk Medeni Kanunu'nun 162 nci maddesine dayalı olup kadının Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesine dayalı bir davasının bulunmadığı, bu nedenle kadının karşı davasında Türk Medeni Kanunu'nun 166/1 inci maddesi gereğince hüküm kurulması doğru değil ise de erkeğin davasında verilen boşanma kararı istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden kadının karşı davasının konusuz kaldığı, ilk derece mahkemesi kararının sonuç kusur belirlemesinin ise doğru olduğu belirtilerek davalı-karşı davacı kadının Türk Medeni Kanunu'nun 162 nci maddesine dayalı karşı davası hakkında konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, karşı dava yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-karşı davacı kadına yükletilmesine, davalı -karşı davacı kadının tüm, davalı-karşı davacı erkeğin ise sair istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, her ne kadar bölge adliye mahkemesince kadının karşı davası yönünden karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması doğru ise de eşi tarafından süregelen şekilde fiziksel şiddete uğrayan davalı-karşı davacı kadın, karşı dava tarihi itibariyle Türk Medeni Kanunu'nun 162 nci maddesine dayalı boşanma davası açmakta haklıdır. Yargılama gideri haksız çıkan taraftan alınır (HMK m.326). Vekalet ücreti de yargılama giderlerindendir (HMK m.323). Davalı-karşı davacı kadın karşı davasında haklı olduğuna göre yargılamada kendisini vekille temsil ettiren kadın lehine vekâlet ücreti verilmesi ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, karşı davada yazılı şekilde davacı-karşı davalı erkek yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davalı-karşı davacı kadının "Erkeğin davasının kabulüne" yönelik temyiz dilekçesinin yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz edilen hükmün yukarıda (2/b) ve (2/c) bendinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (2/a) bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 18.01.2022 (Salı)
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.