15. Hukuk Dairesi 2015/3046 E. , 2016/2354 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı şirket yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici şirket vekili; davalının tek yetkilisi olduğu Vakıf ile aralarında Kur"an kursu ve anaokulu yapımı konusunda sözleşme imzalandığının, sözleşmelerde, sözleşme bedellerinin 200.000,00"er TL"sinin de davalı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 400.000,00 TL"den 122.000,00 TL"sinin ödenmediğini, ...dildiğini, bakiye 41.412,00 TL alacaklarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiş, davalı iş sahibi vekili; sözleşmenin tarafının Vakıf olması nedeni ile davanın husumetten reddini, ayrıca davacının eksik iş yaptığını, projeye aykırı imalâtlar bulunduğunu, bunlarla ilgili tespit yaptırdıklarını, davalının mükerrer bedel tahsil etmek istediğini, ödemelerin eksiksiz yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
.... İcra Müdürlüğü"nün 2011/5353 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine fatura alacağına istinaden 122.000,00 TL asıl alacak ve 391,07 TL işlemiş faiz olmak üzere 122.391,07 TL üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 06.06.2011 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 15.06.2011 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Taraflar arasında anaokulu ve Kur"an kursu yapımı konusunda sözleşme imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temeli ödemelerden kaynaklanmakta olup, mahkemece 5.000,00 TL ve 50.000,00 TL ödemeler dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir. 5.000,00 TL"lik ödeme dosyaya örneği sunulan 14.02.2011 tarihli ödeme makbuzu ile yapılmış olup, bu makbuzda ödemenin Kur"an kursu ve kreş inşaatı için yapıldığı açıkça yazılıdır. Bu ödemenin dava konusu alacağa ilişkin yapıldığının kabulü doğrudur. Ne var ki mahkemenin alacaktan mahsup ettiği 50.000,00TL ödeme 10.11.2010 tarihinde banka aracılığı ile davalı ... tarafından dava dışı ... adına yapılmış olup, bu ödeme dekontunda dava konusu edilen alacağa ilişkin yapıldığı konusunda bir açıklama bulunmadığı gibi davacının da bu ödemeyi kabul etmediği birlikte değerlendirildiğinde bu ödemenin dava konusu işle ilgili olduğu hususunun davalı tarafça kanıtlanamadığı kabul edilmelidir.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; dava konusu edilen 41.412,00 TL "den 5.000,00 TL ödemenin mahsup edilerek kalan 36.412,00 TL"ye hükmetmektir. Aksine düşüncelerle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.