4. Ceza Dairesi 2014/7428 E. , 2016/12789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, yaralama, tehdit, 6136 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre; Anayasa Mahkemesinin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülerek, sanık ... hakkında birden fazla suçtan hükümlülüğü içeren ilamdaki hangi cezanın tekerrüre esas alındığı gösterilmemiş ise de, 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca ilamdaki en ağır cezayı içeren hükümlülüğün infaz aşamasında gözetilebileceği belirlenerek yapılan incelemede;
1-Sanık Erola İnan"a yükletilen tehdit ve sanık ..."a yükletilen yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından sanık ... ve sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2-Sanık ...’ın 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve sanık ...’ın hakaret eylemlerinden kurulan hükümlere yönelik temyize gelince,
Sanık ...’a yükletilen 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve sanık ...’a yükletilen hakaret eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunlarda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
a-Sanık ... hakkında hakaret eyleminden hüküm kurulurken, TCK’nın 125/4. maddesi uyarınca yapılan artırım sırasında sonuç cezanın, 3 ay 15 gün hapis yerine 3 ay 23 gün hapis olarak fazla belirlenmesi,
b-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet eyleminden hüküm kurulurken, hükmün gerekçe kısmında sanık hakkında TCK’nın 62. maddesinin uygulandığının belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle çelişkiye yol açılması,
Kanuna aykırı, sanık ... ve sanık ... müdafiinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, sanık ... hakkında hakaret eyleminden TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanması sırasında bulunan “3 ay 23 gün hapis” ibaresinin “3 ay 15 gün hapis” şeklinde, yine sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet eyleminden kurulan hükümde de, “1-b-” fıkrasının “Sanığın yargılama aşamasındaki olumlu tavır ve davranışları lehine takdiri indirim nedeni kabul edilerek cezasından TCK’nin 62 maddesi uyarınca takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 10 ay hapis ve 25 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına,” şeklinde değiştirilmek biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 26/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.