Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10233 Esas 2012/901 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/10233
Karar No: 2012/901

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10233 Esas 2012/901 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/10233 E.  ,  2012/901 K.

    "İçtihat Metni"

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı Kurum ve davalı avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, Tetkik Hâkimi Esin Zeynep Sarıtepe tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekili ile, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile, yapılan harcama ve ödemelerden oluşan sigorta yardımları nedeniyle uğranılan Kurum zararının 506 sayılı Kanunun 26. maddesi uyarınca davalı işveren şirketten rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davaya konu sürekli iş göremezlik geliri; zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında yitirmiş olması halinde, sağlanan bir sosyal sigorta yardımı niteliğindedir. Buna bağlı olarak, sigortalının, gelir almakta iken sürekli iş göremezlik geliri bağlanmasını gerektiren iş göremezlik derecesinin tamamının ortadan kalkması veya %10 oranının altına düşmesi halinde, bağlanan gelir kesildiği gibi, söz konusu iş göremezlik derecesi bağlanan gelir miktarını doğrudan etkilemektedir.
    Davanın, yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı Kararı ile Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, sadece, halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olup, iş göremezlik derecesinin tespitini gereksiz kılan herhangi bir etkisi söz konusu değildir.
    Davacı kömür madeninde çalışırken; 07.02.2002 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu boynu kırılmak suretiyle yaralandığı,...., geçirilen iş kazası nedeniyle, sigortalının maluliyet oranının %34 olduğu,....., maluliyet oranının %57 olduğu ,...... maluliyetin söz konusu olmadığını bildirdiği, en son aldırılan ..... 11.09.2008 tarihli raporunda, maluliyet oranı tayinine mahal olmadığının bildirildiği görülmüştür.
    ........ alınan raporlar arasında meydana gelen çelişki nedeniyle, bu çelişkinin giderilmesi amacıyla aldırılan raporlar arasındaki mübayenetin nereden kaynaklandığı ve sebepleri konusunda bir değerlendirmeyi içermemesi karşısında; üst düzeydeki bu kuruluşlar arasındaki görüş farklılığının, bir de Üniversitelerin Tıp fakültelerinin konuya ilişkin Anabilim Dalı uzmanlarından oluşturulacak kurullardan aldırılacak rapor ile, veya Adli Tıp Kurumu Genel Kuruldan bu hususların açıklanması için ek rapor aldırılmak suretiyle giderilmesi ve böylelikle sigortalının sürekli iş göremezliğe girdiği tarih tespit edilerek, dava konusu uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekirken, bu yön gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar tesisi, ayrıca isabetli bulunmamıştır.
    Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı ve davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalıya iadesine, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.