(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi 2018/4957 E. , 2021/3789 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, davacının dayandığı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri ve varsa haritaları, ayrıca kaydın kadastro sırasında revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise bu parsellere ait onaylı tutanak örneklerinin getirtilip dosya tamamlandıktan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, komşu köylerden, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve harita mühendisi bilirkişiden oluşacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında tapu kaydının okunup kayıtta yazılı hudutların yerel bilirkişilerce zeminde gösterilmesi ve teknik bilirkişiye harita üzerinde işaretlettirilmesi, haritasında yolda kalan talebe konu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, taşınmazın tespit günü itibariyle durumunun ne olduğu, halen nasıl tasarruf edildiği, davacı yararına beyan olunan taksim olgusunun varlığı dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması ve sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 13.09.2017 tarihli teknik bilirkişi krokisinde (B) harfi ile gösterilen alanın mülkiyetinin davacı ..."e ait olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmediği gibi, yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, hükmüne uyulan bozma ilamında açıkça davacının tutunduğu tapu kaydının tüm tedavülleri ve varsa haritası ile birlikte getirtilmesi, ayrıca bu tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediğinin belirlenmesi, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra davacının dayandığı tapu kaydı zemine uygulanmak suretiyle kaydın kapsamının belirlenmesi, paftasında yolda kalan dava konusu taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu ve üzerinde sürdürülen tasarrufa ilişkin maddi olaylara dayalı biçimde araştırma yapılması gereğine değinildiği halde, söz konusu tapu kaydı tüm tedavülleriyle birlikte getirtilip usulüne uygun biçimde uygulanmamış, tapuya kapsam tayin edilmemiş, yine taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, tespit günü itibariyle durumunun ne olduğu ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin kim tarafından ne zamandan beri ve ne şekilde sürdürüldüğü hususunda yetersiz ve soyut beyanlara itibar edilmiştir. Ayrıca, yola ilişkin olarak açılan
davanın tescil davası mahiyetinde olduğu, bu nitelikteki davaların, 4721 sayılı TMK’ nın 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım konumunda olan Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunlu olduğu halde dava, Hazineye husumet yöneltilerek açılmış ve sonuçlandırılmış olup, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince, davanın, yasal hasım konumunda bulunan çekişmeli taşınmazın sınırları içinde bulunduğu ... Belediye Başkanlığı ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı" na da yöneltilmesi suretiyle taraf teşkili sağlanmamış ve TMK’nın 713/4 ve 5. maddeleri uyarınca yasal ilanlar da yapılmadan hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle davacıya, davasını yasal hasım konumundaki ... Belediye Başkanlığı ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde adı geçen Belediyelerin savunma ve delilleri sorulmalı bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı, davacının dayanağını oluşturan tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte dosyaya getirtilmeli, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği sorularak revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ilişkin tutanak örnekleri, eğer kesinleşmiş iseler kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, dava konusu taşınmazların bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ve fen bilirkişi eliyle zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, tapu kaydında tarif edilen sınır yerlerinden yerel bilirkişice bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, böylece tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, tapu kaydının taşınmazı kapsamaması halinde uyuşmazlığın zilyetlik hükümlerine göre çözüleceği göz önünde bulundurulmak suretiyle yerel bilirkişi ve tanıklardan, zilyetliğin sürdürülüş şekli, ne zamandan beri kim tarafından kullanıldığı, taşınmazın kadim yol olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı olarak ayrıntılı bilgi alınmalı, TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişi rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli ve bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek esasa girilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları anılan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.