22. Hukuk Dairesi 2017/27277 E. , 2020/2907 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kıdem tazminatı alacağı yönünden, dosya içeriğine göre davacının yıllık izinlerini talep etmesine rağmen işverence kullandırılmadığının ve iş sözleşmesinin davacı işçi tarafından haklı nedenle feshedildiğinin anlaşılmasına göre davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekili kısmi dava açmış, taleplerini ıslah dilekçesi ile artırmış, ancak ıslah ettiği miktarlara faiz yürütülmesini talep etmemiştir. Mahkemece ıslah ile arttırılan miktarlar yönünden dava konusu alacaklara faiz yürütülmemiş ise de konu ile ilgili olarak yapılan içtihadı birleştirme talebi üzerine 24/05/2019 tarihli Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunca “Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması halinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği" yönünde karar verilmiştir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararı doğrultusunda dava konusu yıllık ücretli izin ile bayram tatili alacağı için temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi ile 4857 sayılı İş Kanunu"nun 120. maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan mülga 1475 sayılı İş Kanunu"nun 14. maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda faiz başlangıcı fesih tarihi olmalı iken ıslah edilen kıdem tazminatı tutarı yönünden de faize ilişkin bir hüküm kurulmaması hatalı olmuştur.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı sebepten; temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının,
“12.415,27 TL brüt kıdem tazminatının 1.000,00 TL için ihtarname tarihi olan 22/09/2014 tarihinden itibaren, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, fazla kısım için ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığından faizsiz olarak,
1.285,20 TL brüt yıllık ücretli izin alacağının 100,00 TL için temerrüt tarihi olan 26/09/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle, fazla kısım için ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığından faizsiz olarak,
1.147,26 TL brüt bayram tatil alacağının (100,00 TL için temerrüt tarihi olan 26/09/2014 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile, fazla kısım için ıslah dilekçesinde faiz talebi bulunmadığından faizsiz olarak,” şeklindeki bentlerinin çıkarılarak yerine;
“12.415,27 TL brüt kıdem tazminatının ihtarname tarihi olan 22/09/2014 tarihinden itibaren, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile,
1.285,20 TL brüt yıllık ücretli izin alacağının temerrüt tarihi olan 26/09/2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle,
1.147,26 TL brüt bayram tatil alacağının temerrüt tarihi olan 26/09/2014 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faizi ile,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, 19.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.