22. Hukuk Dairesi 2013/5182 E. , 2014/4059 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, hafta tatili ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatıi izin, hafta tatili, fazla mesai ücretlerinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalılar davacının alacakları ibraname ile usulüne uygun ödendiğinden davanın reddine karar verilmesini istemiştir
Mahkemece yıllık izin ücretinin reddine diğer isteklerin hesap raporu gibi kabulüne karar verilmiştir,
Karar davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir,
Taraflar arasında kararlaştırılan ücretin belirlenemediği durumlarda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılması gerekir. Somut olayda davacının montaj ustası olduğu ve iş kazası geçirdikten idari büroda çalışamaya devam ettiği belirtilmiş ise de tarafların bu görev değişikliğine bağlı olarak ücretinde bir değişme olduğu yönünde iddialarının bulunmamasına göre davacının emsal ücretinin montaj ustası olarak belirlenmesi gerekir. Oysa olayda davacının işinin kesinlik kazamadığı halde proje sorumlusu olduğu kabul edilerek yapılan emsal ücret araştırmasına göre belirlenen ücret dikkate alınarak alacakalr hesaplanmıştır.
Somut olayda davacının ifa ettiği montaj ustası işine, kıdem ve tecrübesine göre; ilgili sendika, işçi ve işveren meslek kuruluşlarından çalıştığı tarihteki emsal ücretinin belirlenerek alacakların buan göre hesaplanması gerekir.
3-Dosya kapsamındaki tediye makbuzuna göre davacıya 10.000,00 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş davalı bu ödemenin kıdem tazminatı olduğunu iddia etmesine göre mahkemece işyeri ticari defterleri üzerinde muhasebci bilirkişi marifeti ile yaptırılacak inceleme ile bu miktarın ödenip ödenmediği saptandıktan sonra kıdem tazminatı isteğinin değerlendirilmesi gerekir.
4-Hafta tatil çalışmasının ispatı işçiye aittir. Somut olayda işveren tarafından sunulan bir kısım punataj kayıtlarında davcının ayın bazı günlerinde çalışmadığı anlaşıldığına göre bu günlerin hafta tatili olup olmadığı değerlendirlemeden karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
5-Fazla çalışma, ücreti alacağı isteğinde bulunan işçi bu iddialarını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Talep edilen alçaklarla ilgili ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacının iş kazası geçirdikten sonra idari bölüm de alıştırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ve davacı tanıklarının beyanları arasında her iki dönemde geçen çalışma süreleri açısından açık çelişki bulunmaktadır. Davacı tanıkları her iki dönemde de haftada yedi gün 08:00-21:00 saatleri arası çalıştıklarını belirittikleri halde davalı tanığı imalat bölümündeki çalışmayı bilmediğini, ancak idari büroda iş yoğun olduğu zaman saat 21:00"a kadar uzadığını bu bölümde haftanın beş günü 08:00-17:30 saatleri arası çalışma olduğunu belirtmesine karşısında mahkemece tanık beyanları arasındaki bu çelişki giderilip her iki dönem çalışması ayrı ayrı değerlendirilmeden, tanık beyanlarının dosyadaki bir kısım puantajlarla doğrulanıp doğrulanmadığı denetlenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi bozma nedenidir.
SONUÇ:Temyiz olunan mahkeme kararının yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.