8. Ceza Dairesi 2019/11840 E. , 2019/11589 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli mala zarar verme, hakaret, tehdit, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanıklar ... ve ... hakkında kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanık ..."nun eksik inceleme yapıldığına ve tekerrür şartları oluşmadığına, sanık ..."ın ise bir sebebe dayanmayan temyiz itirazı yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
Duruşmadan usulüne uygun haberdar edilmeyen şikayetçi İçişleri Bakanlığının gerekçeli kararın tebliği üzerine hükmü temyiz ettiği anlaşıldığından, şikayetçi kurumun 5271 sayılı CMK.nın 260/1. madde ve fıkrası uyarınca yasa yollarına başvurma hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Şikayetçi kurumun duruşmadan haberdar edilip iddia ve delillerini sunma ve davaya katılma olanağı sağlanarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, iddia hakkı kısıtlanmak suretiyle CMK.nın 233 ve 234. maddelerine aykırı davranılması,
3- Sanık ... hakkında yaralama ve tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde ise;
Görevi yaptırmamak için direnme suçuyla korunan hukuki yarar, kamu idaresinin güvenilirliği ve işleyişi olup; bu suçta, kamu faaliyetlerine kişilerin saygı göstermelerinin sağlanması ve kamu görevlerinin yerine getirilmesini dolayısıyla da kamu görevini yerine getirenleri engellemeye yönelik fiillerin önüne geçilmesi amaçlanmıştır. Bunun dışında, kendisine verilen görevi yerine getirmekte olan kamu görevlisine karşı cebir veya tehdit fiili gerçekleştirilmiş bulunulması durumunda görevli memurların, bireysel özgürlüğü ve beden bütünlüğünü de korunmaktadır. Maddede düzenlenen görevini yaptırmamak için direnme suçu, seçimlik hareketli bir suç olup kamu görevlisinin görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanılması ile suç oluşmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, öncelikle engellenmek istenen işin o kamu görevlisinin görevine giriyor olması zorunludur. Kamu görevlisinin kendisine verilen görevi yerine getirmesini engellenmesine karşı yasal düzenlemeyle görevli memura yönelik koruma sağlamaktadır. TCK"de cebir terimi, maddi ve manevi zorlamayı içermektedir. Maddi cebir yaralama suçu oluşturacak şekilde bir şiddet içerdiği, şiddetin de bireye yönelik fiziksel güç kullanılması olarak tanımlandığı kabul edilmektedir. TCK.nın 265/1. maddesinde tanımlanan cebir ögesi, görevini yerine getirmeye çalışan kamu görevlisine karşı fiziki güç kullanılmasıdır.
Cebrin sınırı, kasten yaralama suçunun temel şekli veya daha az cezayı gerektiren hâli kapsamında olmalıdır. Cebirle, kasten yaralamanın neticesi sebebiyle ağırlaşmış hallerine sebebiyet verilirse, fail ayrıca bu suçtan da beşinci fıkra uyarınca cezalandırılacaktır. Bu açıklamalar çerçevesinde; polis merkezine götürülen sanığın, polis memuruna "beni burada tutamazsınız, bende buradan çıkınca seni bulucam ve hesabını soracam orospu çocuğu, bir telefonuma bakar, seni sürdürürüm, senin adın ne a....a koduğumun piçi, bunun hesabını soracağım devletin köpeği" diye bağırarak, üzerine yürüdüğü, boğazına sarılıp sıktığı, bacaklarına tekme attığı olayda, eylemlerin bütün halinde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanık hakkında kasten yaralama ve tehdit suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
Yasaya aykırı, şikayetçi İçişleri Bakanlığı vekili ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. maddesi uyarınca CMUK.nın 326/son maddesinden doğan kazanılmış hakkı saklı kalmak üzere BOZULMASINA, 01.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.