14. Hukuk Dairesi 2019/4322 E. , 2019/8315 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.03.2014 gününde verilen dilekçe ile mülkiyet hakkına dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı şirket vekili; daha önce şirketi temsil yetkisi bulunan davalının şirkete ait sermayeyi kullanarak, 139 ada 1 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını ve kendi üzerine yaptığını ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, taşınmazın 25-30 yıl önce müvekkilinin birikimleri ile satın alındığını zamanaşımı süresinin dolduğunu, mahkemenin 2013/454 Esas sayılı dosyası ile eldeki dosyanın taraflarının ve konusunun aynı olduğundan derdestlik itirazları olduğunu, dava konusu taşınmazın kadastro tespitine şirket yetkilileri tarafından itiraz edilmesi sonucunda verilen kadastro mahkemesinin 2010/9 -2012/3 E-K sayılı ilamının kesin hüküm teşkil ettiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, 6100 sayılı HMK"nın 114/1-i maddesi ve 115/2 maddesi uyarınca derdestlik nedeni ile davanın usulden reddine, karar verilmiştir.
Hükmü; davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesine göre Dava açıldıktan sonra müddeabihin temliki halinde diğer taraf dilerse temlik edenle olan davasından vazgeçerek müddeabihi devralmış yeni malike karşı davaya devam eder, dilerse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür.
Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın güncel tapu kaydının incelenmesinde; davalı ...’in dava konusu taşınmazı hükümden sonra 05.05.2017 tarihinde dava dışı ...’a devrettiği anlaşılmaktadır.
Bir dava açıldıktan sonra tapuda malik olan davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse artık dava konusu taşınmaz üzerinde bir tasarruf yetkisi kalmaz. Bu durumda mahkemece diğer tarafa, savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkı hatırlatılarak verilecek cevaba göre işlem yapılması gerektiğinden, hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre şimdilik sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.