15. Ceza Dairesi 2017/10967 E. , 2020/1609 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 158/1-j,62,52 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan, TCK"nın 204/1,43/1-2,62 ve 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ile müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, müşteki TEB Konya Şubesi"nden 16/01/2005 ile 30/11/2005 tarihleri arasında 23 ayrı seferde toplam 104.010.TL"lik kredi aldığı, kredi almadan önce adli emanette bulunan suça konu tanzim tarihleri farklı, borçluları hayali kişiler olarak gösterilmiş 12 adet sahte bonoyu müşteki bankaya değişik tarihlerde vererek kredi kullandığı, çekilen kredilerin ödenmemesi üzerine bonoların icra takibine konulduğu; ancak borçlular bulunamadığı ve de tespit edilemediğinden icra takiplerinin sonuçsuz kaldığı, bu surette sanığın zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda,
1-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığa yüklenen resmi belgede sahtecilik suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 5237 sayılı TCK’nın 204/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımı süresinin, 2005 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
2-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan temyiz başvurusunun incelenmesinde;
Sanığın müşteki bankadan çekmiş olduğu kredilere teminat olarak suça konu bonoların verildiğinin belirtilmesi karşısında, bonoları önceden doğan borç ilişkisi nedeniyle bankaya verilip verilmediğinin tespiti açısından, mahkemece müşteki konumundaki banka şubesinden sanığın 16/01/2005 ile 30/11/2005 tarihleri arasında 23 ayrı seferde kullandığı suça konu kredi sözleşmelerinin eksiksiz getirtilerek, kredi kullanma tarihlerine göre kullandırılan her bir krediye karşılık alındığı belirtilen senetlerin bankaca teslim alınma tarihlerinin tespit edilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmeyerek eksik inceleme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
a-) Sanığın kullandığı kredilerin kısmi olarak ödendiğinin müşteki banka tarafından kovuşturma aşamasında belirtilmesi karşısında, kısmi ödeme nedeni ile etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına ilişkin müşteki bankanın rızasının bulunup bulunmadığının araştırılarak, sanık hakkında TCK"nun 168/4 maddesi uyarınca aynı kanunun 168/2 maddesinin uygulanma koşullarının mevcut olup olmadığının karar yerinde tartışılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-) Sanığın birden fazla ve değişik tarihlerde müşteki bankaya yönelik gerçekleştirdiği iddia edilen dolandırıcılık eylemi nedeni ile hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ile müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının aynı Kanun"un 326/son maddesi gereğince saklı tutulmasına, 06/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.