Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2015/5877
Karar No: 2021/4192
Karar Tarihi: 07.12.2021

Danıştay 13. Daire 2015/5877 Esas 2021/4192 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2015/5877
Karar No : 2021/4192

DAVACI : ... Barosu Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ..., Av. ...
DAVALI : ... Bakanlığı
VEKİLİ : Av. ...

DAVANIN KONUSU :
05/11/2015 tarih ve 29523 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 19. ve 20. maddeleri çerçevesinde, Kurumdan alınmış perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesini haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almaması gerektiğine yönelik mülga Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun (Kurul) ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI :
Dava konusu Kurul kararı ile kişilerin özel hayatındaki tercihlerine açık ve hukuksuz bir müdahalenin söz konusu olduğu, alkollü içkiler ve tütün mamullerinin illegal tüketim maddeleri olmadığı, yılbaşı paketi gibi birçok gıda ve tüketim maddesini içeren paketlerin içeriğine devlet tarafından yapılan müdahalenin temel hak ve özgürlükler bağlamında kabul edilemez, yasal gereklilik dışında bir müdahale olduğu, kişilerin hukuksuz biçimde yaşam biçimlerine kısıtlama getirildiği, tercihlerine saygı gösterilmediği ileri sürülmektedir.

DAVALININ SAVUNMASI :
Usul yönünden, davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı; esasa ilişkin olarak ise, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu ile Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca alkollü içkilerin reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı ile bu ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinliğin yasaklandığı, bu çerçevede alkollü içkilerin kullanılması ve satışını özendiren veya teşvik eden eylemlerin engellenmesi için söz konusu düzenleme ile de yılbaşı sepetlerinin içerisinde alkollü içki bulundurulmamasının amaçlandığı, dava konusu Kurul kararıyla alkollü içkilerin satışına ve tüketicilerce alımına yönelik bir sınırlandırma ve yasaklama getirilmediği, devletin en temel görevlerinden birinin gençleri alkol düşkünlüğünden korumak olduğu, yapılan düzenlemenin ölçülü ve orantılı olduğu, yılbaşı sepetlerinde alkollü içkilere yer verilerek bu ürünlerin reklamının yapıldığı, yılbaşı kutlaması ile bağdaştırılarak satışının ve tüketiminin özendirildiği, teşvik edildiği, gerçek değerinin altında satılarak kampanya yapıldığı, özel hayata müdahalenin söz konusu olmadığı belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI ...'NIN DÜŞÜNCESİ :
Dava, 05/11/2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan "Tütün ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 19. ve 20. maddeleri çerçevesinde, Kurumdan alınmış perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesini haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almamasının'' karar altına alındığı, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2. maddesinde, bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idari ve mali özerkliğe sahip, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (Kurum) kurulduğu belirtilmiş; 3. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, bu Kanun gereğince Kurum tarafından yürütülecek görevler ile ilgili düzenlemeleri yapmak; (d) bendinde, 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun'da yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, tütün ve alkol tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbî nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek düzenlemeleri yapmak, bunlarla ilgili kararları almak; (e) bendinde, bu Kanun'un uygulanmasıyla ilgili sektörel düzenlemeleri yapmak; (k) bendinde, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu ile Genel Müdürlüğe verilmiş olan görevleri yürütmek Kurul'un görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
4733 sayılı Kanun'un, Kurumun hizmet birimleri ile görev ve yetkilerinin düzenlendiği 4/A maddesinin (e) bendinde, 5179 sayılı Kanun hükümleri hariç olmak üzere, Kurumun yetki alanına giren ürünlerin satış ve sunum faaliyetlerine ilişkin izin ve yetki belgelerinin verilmesi, bu faaliyetlere ilişkin piyasa takip ve kontrolünün sağlanması, tütün ve alkol piyasalarına ilişkin düzenlemeler ve uygulamalar konusunda kamu oyunda tüketici bilinci oluşturmaya yönelik çalışmalar yapılması ve tüketicilerin seçeneklerini azaltabilecek rekabet ve reklam koşullarının belirlenmesi çalışmaları ile bu Kanun kapsamındaki ürünlerde bandrol, etiket, hologram, pul, damga veya benzeri işaretlerin kullanımına ilişkin çalışmaların gerektiğinde diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği içerisinde yürütülmesi Kurumun görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6. maddesinin 1. fıkrasında; Alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamının ve tüketicilere yönelik tanıtımının yapılamayacağı, bu ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinliğinin yapılamayacağı, ancak münhasıran alkollü içkilerin uluslararası düzeyde tanıtımına yönelik ihtisas fuarları ile bilimsel yayın ve faaliyetlerin düzenlenebileceği, alkollü içkileri üreten, ithal eden ve pazarlayanların, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe, ürünlerinin marka, amblem ya da işaretlerini kullanarak destek olamayacakları, açık alkollü içki satışı yapmaya ilişkin izin belgesi olan işletmelerde, servis amaçlı materyallerde marka, amblem ve logoların kullanılabileceği, televizyonlarda yayınlanan dizi, film ve müzik kliplerinde alkollü içkileri özendirici görüntülere yer verilemeyeceği kurala bağlanmış, maddenin devamı fıkralarında da; alkollü içkilerin satışına, pazarlanmasına, sunumuna ve tüketimine ilişkin gün, yaş, saat ve mekan gibi sınırlamalar getiren kurallara yer verilmiş ve bu sınırlamalar açıkça belirtilmiştir.
4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, bu Kanun'un amacının; kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından, bunların alışkanlıklarını özendirici reklam, tanıtım ve teşvik kampanyalarından koruyucu tertip ve tedbirleri almak ve herkesin temiz hava soluyabilmesinin sağlanması yönünde düzenlemeler yapmak olduğu vurgulandıktan sonra, 3. maddesinin 1. fıkrasında, tütün ürünlerinin ve üretici firmaların isim, marka veya alâmetleri kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımının yapılamayacağı, bu ürünlerin kullanılmasını özendiren veya teşvik eden kampanyaların düzenlenemeyeceği, tütün ürünleri üreten ve pazarlamasını yapan firmaların, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe isimlerini, amblemlerini veya ürünlerinin marka ya da işaretlerini kullanarak destek olamayacakları, 4. fıkrasında; firmaların her ne amaçla olursa olsun üretilen ve pazarlaması yapılan tütün ürünlerini bayilere veya tüketicilere, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon, bedelsiz veya yardım olarak dağıtamayacağı kurala bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen Kanun hükümleri dayanak alınarak hazırlanan Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde; Kampanya; ürünü veya markayı tanıtmak veya pazar payını artırmak ya da korumak amacıyla düzenlenen tüketimi özendirici ve teşvik edici uygulama ve faaliyetler, (h) bendinde; Perakende satıcı; tütün mamulleri ve/veya alkollü içkileri, nihai tüketiciye piyasaya arz ambalajında satışını yapan, perakende satış belgesini haiz gerçek veya tüzel kişi, (ı) bendinde; Promosyon; ürünü, markayı ya da firmayı tanıtmak, ürünün alımını özendirmek, satışını artırmak veya firmanın ya da markanın imajının güçlendirilmesini sağlamak amacıyla yapılan; aynı fiyata daha fazla ürün, satışa konu ürünün yanında bedelsiz ya da indirimli fiyattan verilen aynı yada farklı ek ürün, ek hizmet veya kazanımlar olarak tanımlanmıştır.
Yönetmeliğin "Reklam, kampanya, sponsorluk ve promosyon uygulamaları" başlıklı 19. maddesinde; ''Tütün ürünlerinin ve üretici firmaların isim, marka veya alametleri kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımı yapılamaz. Tütün mamullerinin kullanımını ve satışını özendirici veya teşvik edici kampanya, promosyon, reklam ve tanıtım yapılamaz. Tütün ürünleri üreten ve pazarlamasını yapan firmalar, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe isimlerini, amblemlerini veya ürünlerinin marka ya da işaretlerini kullanarak destek olamazlar.
Tütün ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmaların isimleri, amblemleri veya ürünlerinin marka ya da işaretleri veya bunları çağrıştıracak alâmetleri, kıyafet, takı ve aksesuar olarak taşınamaz. Her türlü sakız, şeker, çerez, oyuncak, kıyafet, takı, aksesuar ve benzeri ürünler tütün ürünlerine benzeyecek veya markasını çağrıştıracak şekilde üretilemez, dağıtılamaz ve satılamaz.
Tütün mamullerinin ödül, bahis, hediye ve benzeri adlarla dağıtımı yapılamaz.
Firmalar her ne amaçla olursa olsun üretilen ve pazarlaması yapılan tütün ürünlerini bayilere veya tüketicilere, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon, anket, tanıtım gibi adlar altında bedelsiz veya yardım olarak dağıtamaz.
Tütün mamulleri belirlenen liste fiyatlarının altında veya bedelsiz olarak, perakende satışa ve/veya her aşamada dağıtıma konu edilemez.
Herhangi bir tütün mamulünün alınması koşuluna bağlı kampanya ve promosyon düzenlenemez, eşantiyon, hediye, yardım, piyango gibi uygulamalar yapılamaz.
Perakende satıcılara ve tüketicilere yönelik olarak bağlı satış uygulanamaz.
Tütün ürünlerinin, tüketiciyle yüz yüze aktif satış yöntemiyle elden satış ve dağıtımı yapılamaz. Bu nevi satış ve dağıtımlar tanıtım hükmünde kabul edilir.
Tütün ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalara ait araçlarda, bu ürünlere ilişkin markaların tanınmasını sağlayacak bir uygulamaya gidilemez. Söz konusu araçlar üzerinde, tütün mamulü markaları ile markaların tanınmasını sağlayacak her türlü ibare işaretler ile renk kombinasyonları kullanılamaz. Ticaret unvanlarıyla firma bilgilerine, ancak bu araçların yan yüzeylerinde ve bir yan yüzey alanının yüzde onunu aşmayacak oranda yer verilebilir." kuralına,
Aynı Yönetmeliğin "Reklam ve tanıtım uygulamaları" başlıklı 20. maddesinde ise; Alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapılamaz. Alkollü içkilerin, tamamen arz zinciri içinde yapılan ve tüketicilere yönelik olmayan tanıtımının alkollü içki tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi herhangi bir zararlı etki oluşturmayacak içerikte, ürünün özelliklerini tanıtmaya ve doğru bilgilendirmeye yönelik olması, teşvik edici ve özendirici olmaksızın yapılması gerekmektedir.
Alkollü içkilerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamaz. Bu yükümlülük, arz zinciri içerisindeki tüm gerçek ve tüzel kişileri kapsar.
Münhasıran alkollü içkilerin uluslararası düzeyde tanıtımına yönelik ihtisas fuarları ile bilimsel yayın ve faaliyetler düzenlenebilir. Bilimsel yayınlar reklam amacıyla kullanılamaz.
Alkollü içkileri üretenler, ithal edenler ve pazarlayanlar her ne amaçla olursa olsun, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon veya bedelsiz olarak alkollü içki dağıtamazlar.
Herhangi bir alkollü içkinin alınması koşuluna bağlı kampanya ve promosyon düzenlenemez.
Perakende satıcılara, açık alkollü içki satıcılarına ve tüketicilere yönelik bağlı satış uygulaması yapılamaz.
Alkollü içkileri üreten, ithal eden ve pazarlayanlar, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe ürünlerinin marka, amblem ya da işaretlerini kullanarak destek olamazlar.
Açık alkollü içki satış belgesini haiz işyerlerinde servis amaçlı materyallerde marka, amblem ve logo kullanılabilir.
Alkollü içkilerin marka, logo, amblem ve işaretlerini içerecek şekilde sözcükler, şekiller, resim ve harfler, iş yerlerinin içinde, dışında, vitrinlerinde, tabelalarında, satış ünitelerinde, soğutucularında, taşınabilir veya sabit her türlü materyal üzerinde bulundurulamaz.
Üzerinde alkollü içki marka, amblem, logo veya işareti bulunan kasa, kutu gibi taşıma veya dış ambalaj için kullanılan materyaller, lojistik amaçlı bulundurmalar hariç, kamuya özel teşhir edilmek maksadıyla kullanılamaz.
Alkollü içkiler sektöründe faaliyet gösteren firmaların kullandıkları araçlarda, bu ürünlere ilişkin markaların tanınmasını sağlayacak bir uygulamaya gidilemez. Söz konusu araçlar üzerinde, alkollü içki markaları ile alkollü içki markalarının logo, amblem ve işaretleri kullanılamaz. Ticaret unvanlarıyla firma bilgilerine, ancak bu araçların yan yüzeylerinde ve bir yan yüzey alanının yüzde onunu aşmayacak oranda yer verilebilir. Araçlar üzerinde yer verilen ticaret unvanlarında herhangi bir markayı öne çıkaracak şekilde farklılaştırma yapılamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
05/11/2015 günlü ve 29523 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan, dava konusu 21/10/2015 günlü ve 9968 sayılı Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. ve 20. maddelerinin Uygulanmasına İlişkin Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu Kararında; Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulunun; Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. Ve 20. maddeleri çerçevesinde, Kurumundan alınmış perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesini haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerinin yer almamasını karar altına aldığı belirtilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından; 4250 sayılı Kanun'un 6. maddesinin 1. fıkrası, Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20. maddesi ve diğer ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, alkollü içki firmalarının, yılbaşı sepetlerinin ayrı bir ticari emtia olma özelliğinden yararlanmak suretiyle, 4250 sayılı Kanun ile hüküm altına alınan reklam, kampanya ve promosyon yasaklarına aykırılık teşkil edebilecek uygulamaları, yılbaşı sepetleri aracılığı ile gerçekleştirebilecekleri düşünülerek, ilgili mevzuat hükümlerine aykırı uygulamaların önüne geçilmesi ve satıcıların idari yaptırıma maruz kalmamaları için; yılbaşı sepetlerinde alkollü içkilere yer verilmemesi, yılbaşı sepetlerinde alkollü içkilerin bulunmasını isteyen müşteriler için ise, alkollü içkilerin söz konusu müşterilere ayrıca satılarak yılbaşı sepetine dahil edilmesi kanaatine varıldığı, buna göre hazırlanan karar taslağında; A) Yılbaşı sepetlerinin icerisinde, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin yer almaması, B) Tütün mamulleri ve/veya alkollü içkileri yılbaşı sepetine dahil etmek isteyen müşterilere, söz konusu ürünlerin parakende olarak ve perakende satış fiyatı ile ayrıca satılarak yılbaşı sepetine dahil edilmesi hususlarına yer verildiği, ancak daha sonra, Kararın (A) ve (B) hükümlerinin birbiri ile çeliştiği gerekçesi ile Kararın (B) maddesinin; "Tütün mamüllerini ve/veya alkollü içkilleri satın almak isteyen müşterilere, söz konusu ürünlerin yılbaşı sepetine dahil edilmeden, parakende olarak ve parakende satış fiyatı ile ayrıca satılması ve sonradan pakete dahil edilebileceği" şeklinde değiştirildiği, son olarak, herhangi bir gerekçe belirtilmeksizin, Kararın sözü edilen (B) maddesinin tamamen kaldırılarak, davaya konu edildiği şekliyle, yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almamasına karar verildiği ve Kararın bu şekliyle Resmî Gazete'de yayımlandığı anlaşılmıştır.
Anılan Kararın, kişilerin temel hak ve hürriyetlerine müdahale niteliği taşıdığından bahisle iptali istemiyle davacı tarafından açılan bu davada, davalı idare savunmasında, ilgili mevzuat hükümlerine yer vererek, yılbaşı sepetlerinde tütün mamulleri ve alkollü içkilere yer verilmek suretiyle, bu ürünlerin tüketilmesinin teşvik edildiğini, bu ürünlerin yılbaşı kutlaması ile bağdaştırılarak tüketiminin özendirildiğini, yılbaşı sepetlerinin içine konulan bu ürünlerin gerçek değerlerinin altında satılarak kampanya yapıldığını, bu düzenlemenin tüketiciye yönelik değil, parakende satış yetkisini haiz olan işletmelere yönelik olduğunu, amaçlarının tütün mamulleri ve alkollü içkilerin kullanımını ve satışını özendirici reklam, kampanya, sponsurluk, promosyon ve tanıtım yasaklarına aykırı davranılmasını önlemek olduğunu belirtmiştir.
Anayasa'nın 12. maddesinde, "Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir. Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder." hükmüne yer verilmek suretiyle Anayasa'da açıkça düzenlenmeyen, ancak insan olmanın bir gereği olarak var olduğu kabul edilen ve kişiliğin ayrılmaz bir parçasını teşkil eden diğer özgürlükler de güvenceye bağlanmakta; "Temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması" başlıklı değişik 13. maddesinde de; "Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz." denilmek suretiyle, temel hak ve hürriyetlerin maddede belirtilen hallerde ve ancak kanunla sınırlanabileceği öngörülmektedir.
Anayasa'nın 58. maddesinin ikinci fıkrasında, Devlete, gençleri alkol düşkünlüğünden korumak için gerekli tedbirleri alma görevi verilmektedir. Dolayısıyla, Devletin Anayasa'nın 58. maddesiyle kendisine yüklenen ödevin gereği olarak, özgürlüklere sınırlama getirmesi mümkün olabilmektedir.
Anayasa'nın 5. maddesinde, "Devletin temel amaç ve görevleri, Türk Milletinin bağımsızlığını ve bütünlüğünü, ülkenin bölünmezliğini, Cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk Devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli
şartları hazırlamaya çalışmaktır." denilmektedir. Buna göre, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak Devletin temel amaç ve görevlerindendir.
Anayasa'nın 5. ve 58. maddeleriyle Devlete yüklenen kamu düzenini tesis etme ve gençleri alkol bağımlılığından koruma ödevleri gereğince özgürlüklere getirilecek sınırlamaların Anayasa'nın 13. maddesinde düzenlenen ilkelere uygun olması gerekmektedir. Buna göre temel hak ve özgürlüklere yönelik sınırlamalar, demokratik toplum düzeninin ve laik cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı gibi, hak ve özgürlüklerin özlerine de dokunamaz.
Ölçülülük İlkesi gereği, Devlet, kamu yararı ile bireyin hak ve özgürlükleri arasında adil bir denge sağlamakla yükümlü olup, yasama, yürütme, yargı ve idare makamlarının da, tüm iş ve işlemlerinde bu ilkeyi gözetmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, davalı idarenin savunmasında belirtmiş olduğu; ''Tütün mamülleri ve alkollü içkilerin yılbaşı sepetine konulmak suretiyle, bu ürünlerin tüketiminin yılbaşı kutlaması ile bağdaştırıldığı'' gerekçesi; kamu sağlığının korunması amacına elverişli bir gerekçe oluşturmadığı gibi, temel hak ve hürriyetlere müdahale niteliğine bürünmüştür. Ölçülülük ilkesinin alt ilkeleri olan, "elverişlilik", "gereklilik'' ve "orantılılık" ilkelerinden, elverişlilik ilkesi; başvurulan önlemin ulaşılmak istenen amaç için elverişli olmasını, gereklilik ilkesi; başvurulan önlemin, ulaşılmak istenen amaç için gerekli olmasını, orantılılık ilkesi de; başvurulan önlem ile ulaşılmak istenen amaç arasında olması gereken ölçüyü ifade etmekte olup, bakılan davada, ''tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, yılbaşı kutlaması ile bağdaştırıldığı'' gerekçesinin, ulaşılmak istenen amaç (kamu sağlığı) için, elverişli, gerekli ve ölçülü olmadığı açıktır. Buna göre, dava konusu düzenlemeyle getirilen sınırlama aracıyla, sınırlama amacı arasındaki oran ölçülü olmadığından, dava konusu Kurul Kararı Anayasa'nın 13. maddesine aykırı bulunmaktadır.
Devletin 58. madde kapsamında gençlere yönelik farklı önlemler alması olanaklıdır. Ancak, gençlere yönelik bu önlemlerin alınması esnasında, çocuklar ve gençler dışında kalan, hukuksal ehliyete sahip bireylerin maddi ve manevi varlıkları ile kişi özgürlüklerine sınırlama getirilemez. Bu bağlamda, bireylerin, yaşam tarzı gerçeğinden kaynaklanan, başkalarının haklarını ihlal etmeyen doğal hak ve özgürlükler yasaklamaya konu da yapılamaz. Devlet, üretimi ve yetiştirilmesi yasak ürünler dışında kimin, neyi, ne kadar tüketeceğine müdahale edemez. Davalı idarenin, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin yılbaşı kutlaması ile bağdaştırıldığına ilişkin savunmasından da anlaşılacağı üzere, dava konusu düzenleme ile, bireylerin toplumsal yaşam tarzlarına müdahale edilmek istenmiştir. Oysa, Devlete, alkol ile mücadele üzerinden bireysel ve toplumsal hayat tarzlarına müdahale etmek değil, gençleri alkol düşkünlüğünden korumak görevi verilmiştir. İdarenin böyle bir yetkiyi kendisinde görmesi ve kişileri alkollü içki kullanımına teşvik etmemek adı altında, ucu açık idari düzenlemler yapması hukuka aykırı bulunmaktadır. Kaldı ki, yukarıda da belirtildiği üzere, 4250 sayılı Kanun'un 6. maddesinde, alkollü içkilerin pazarlanmasına, tüketimine, sunumuna ilişkin kural ve sınırlamalara yer verilmiş olup, İdarenin, anılan sınırlamaların kapsamını Kurul kararı ile genişletmesi de mümkün değildir.
Davalı idarenin "yapılan düzenlemenin tüketiciye yönelik olmadığı" şeklindeki savunması, söz konusu düzenlemenin aynı zamanda tüketici ile de doğrudan ilgili olması nedeniyle; yine, "yılbaşı sepetlerinin içine konulan bu ürünlerin gerçek değerinin altında satılarak kampanya yapıldığı" şeklindeki savunması da, olasılıktan ibaret olup, kampanya, promosyon gibi uygulamaların zaten mevzuatla yasaklanmış, yaptırıma muhatap uygulamalar olması nedeniyle, kabul edilebilir nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesinde, Yönetmeliğin amacının, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin, kamu sağlığının ve tüketici haklarının korunması ile rekabetin tesisi hususları gözetilerek tanıtımına, satışına, sunumuna ve nihai tüketicilere güvenli bir şekilde ulaşmasına ilişkin her türlü faaliyetin usul ve esaslarını düzenlemek olduğu belirtilmiştir. Ancak, iptali istenen düzenleme ile getirilen sınırlama, işletmelerin ürünlerini sunum şekline (ki, "yılbaşı sepeti" kavramının özellikleri belirli, hukuki bir tanımının olmaması nedeniyle, söz konusu uygulama, ucu açık, belirsiz ve tartışmalı uygulamalara da yol açabilecektir) ve dolayısıyla rekabete, yetişkin bireylerin de alkollü içecek satın alma şekline ve özgürlüğüne açık bir müdahale niteliğinde olup, demokratik toplum düzeni açısından bir gereklilik değildir. Dava konusu düzenleme bu haliyle, tütün mamulleri ve alkollü içkileri parakende olarak satış yetkisini haiz olan işletmelere yönelik olarak, rekabetin tesisi bakımından, tüketicilere yönelik olarak ise, tüketici haklarının korunması bakımından, Tütün Mamülleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "amaç" maddesine de aykırı bulunmaktadır.
Bu itibarla; tütün mamulleri ve ve alkollü içkilerin yılbaşı sepeti içerisine konulmasının teşvik edici ve özendirici olduğu konusunda hukuken kabul edilebilir bir gerekçeye dayanılmadığından, ölçülülük ilkesine aykırı şekilde getirilen sınırlamada hukuka ve mevzuata uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; dava konusu Kurul kararının iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
24/12/2017 tarih ve 30280 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 81. maddesinde, "Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte kapatılmıştır. Kurum'un taraf olduğu davalar ve icra takiplerinde devir durumuna göre ilgili idare kendiliğinden taraf sıfatını kazanır." kuralı ile 78. maddesinde "Bu Kanun hükümleri çerçevesinde aşağıda belirtilen görevler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yürütülür." kuralına yer verildiğinden, kapatılan Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun yerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın davalı sıfatıyla bakılan davada taraf olduğu, ancak 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın, Tarım ve Orman Bakanlığı adı altında yeniden yapılandırıldığı anlaşıldığından, mülga Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yerine Tarım ve Orman Bakanlığı'nın davalı konumunda olduğu görülmüştür.
Davalı idarenin usule ilişkin itirazı geçerli görülmeyerek esasın incelenmesine geçildi:

MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
Mülga Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararı ile, 2014 yılı Aralık ayında perakende satış noktalarında sergilenen ve satışa sunulan yılbaşı sepetleri ile alkollü içki reklamı, tanıtımı, promosyonu yapılmak suretiyle 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6. maddesinin 1. fıkrasına, Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 19. ve 20. maddelerine ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil eden uygulamalar yapıldığı yönündeki duyumlar üzerine, anılan mevzuat çerçevesinde, alkollü içki firmalarının, alkollü içkilerle ilgili reklam, kampanya ve promosyon yasaklarına aykırılık teşkil edebilecek uygulama ve faaliyetlerini, yılbaşı sepetlerinin ayrı bir ticari emtia olma özelliğinden yararlanmak suretiyle ve yılbaşı sepetleri aracılığı ile gerçekleştirebileceklerinden hareketle, bu uygulamaların önüne geçilmesi ve satıcıların idarî yaptırıma maruz kalmamaları için, Kurumdan alınmış perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesini haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almaması gerektiğine karar verilmiştir.
Anılan kararın 05/11/2015 tarih ve 29523 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanması üzerine bakılan dava açılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE:
İLGİLİ MEVZUAT:
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan hâliyle Anayasa'nın 124. maddesinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler."; 58. maddesinde, "Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır." kuralına yer verilmiştir.
Uyuşmazlık tarihinde yürürlükte bulunan 4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 2. maddesinde, bu Kanunla ve diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek ve yetkileri kullanmak üzere kamu tüzel kişiliğini haiz, idarî ve malî özerkliğe sahip, Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu'nun kurulduğu belirtilmiş; 3. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, bu Kanun gereğince Kurum tarafından yürütülecek görevler ile ilgili düzenlemeleri yapmak; (d) bendinde, 4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun'da yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla, tütün ve alkol tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ya da tıbbî nitelikteki her türlü zararlı etkileri önleyecek düzenlemeleri yapmak, bunlarla ilgili kararları almak; (e) bendinde, bu Kanun'un uygulanmasıyla ilgili sektörel düzenlemeleri yapmak; (k) bendinde, 4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu ile Genel Müdürlüğe verilmiş olan görevleri yürütmek Kurul'un görev ve yetkileri arasında sayılmıştır.
4250 sayılı İspirto ve İspirtolu İçkiler İnhisarı Kanunu'nun 6. maddesinin 1. fıkrasında, "Alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapılamaz. Bu ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamaz..."; 2. fıkrasında, "Alkollü içkileri üretenler, ithal edenler ve pazarlayanlar her ne amaçla olursa olsun, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon veya bedelsiz olarak alkollü içki dağıtamazlar." kuralı yer almıştır.
4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un 1. maddesinde, bu Kanun'un amacının, kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından, bunların alışkanlıklarını özendirici reklam, tanıtım ve teşvik kampanyalarından koruyucu tertip ve tedbirleri almak ve herkesin temiz hava soluyabilmesinin sağlanması yönünde düzenlemeler yapmak olduğu belirtilmiş; 3. maddesinin 1. fıkrasında, tütün ürünlerinin ve üretici firmaların isim, marka veya alâmetleri kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımının yapılamayacağı, bu ürünlerin kullanılmasını özendiren veya teşvik eden kampanyaların düzenlenemeyeceği, tütün ürünleri üreten ve pazarlamasını yapan firmaların, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe isimlerini, amblemlerini veya ürünlerinin marka ya da işaretlerini kullanarak destek olamayacakları kurala bağlanmıştır.
Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 4. maddesinin 1. fıkrasında, "Kampanya: Ürünü veya markayı tanıtmak veya pazar payını artırmak ya da korumak amacıyla düzenlenen, tüketimi özendirici ve teşvik edici uygulama ve faaliyetleri; Perakende satıcı: Tütün mamulleri ve/veya alkollü içkilerin, nihai tüketiciye piyasaya arz ambalajında satışını yapan, perakende satış belgesini haiz gerçek veya tüzel kişiyi; Promosyon: Ürünü, markayı ya da firmayı tanıtmak, ürünün alımını özendirmek, satışını artırmak veya firmanın ya da markanın imajının güçlendirilmesini sağlamak amacıyla yapılan; aynı fiyata daha fazla ürün, satışa konu ürünün yanında bedelsiz ya da indirimli fiyattan verilen aynı ya da farklı ek ürün, ek hizmet veya kazanımları... ifade eder." şeklinde tanımlanmış; 19. maddesinin 1. fıkrasında, "Tütün ürünlerinin ve üretici firmaların isim, marka veya alametleri kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımı yapılamaz. Tütün mamullerinin kullanımını ve satışını özendirici veya teşvik edici kampanya, promosyon, reklam ve tanıtım yapılamaz. Tütün ürünleri üreten ve pazarlamasını yapan firmalar, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe isimlerini, amblemlerini veya ürünlerinin marka ya da işaretlerini kullanarak destek olamazlar."; 4. fıkrasında, "Firmalar her ne amaçla olursa olsun üretilen ve pazarlaması yapılan tütün ürünlerini bayilere veya tüketicilere, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon, anket, tanıtım gibi adlar altında bedelsiz veya yardım olarak dağıtamaz."; 5. fıkrasında, "Tütün mamulleri belirlenen liste fiyatlarının altında veya bedelsiz olarak, perakende satışa ve/veya her aşamada dağıtıma konu edilemez."; 20. maddesinin 1. fıkrasında, "Alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı yapılamaz. Alkollü içkilerin, tamamen arz zinciri içinde yapılan ve tüketicilere yönelik olmayan tanıtımının alkollü içki tüketiminden kaynaklanan kamusal, toplumsal ve tıbbi herhangi bir zararlı etki oluşturmayacak içerikte, ürünün özelliklerini tanıtmaya ve doğru bilgilendirmeye yönelik olması, teşvik edici ve özendirici olmaksızın yapılması gerekmektedir."; 2. fıkrasında, "Alkollü içkilerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamaz. Bu yükümlülük, arz zinciri içerisindeki tüm gerçek ve tüzel kişileri kapsar."; 4. fıkrasında, "Alkollü içkileri üretenler, ithal edenler ve pazarlayanlar her ne amaçla olursa olsun, teşvik, hediye, eşantiyon, promosyon veya bedelsiz olarak alkollü içki dağıtamazlar." kuralına yer verilmiştir.
Dava konusu ... tarih ve ... sayılı Kurul kararıyla ise, Tütün Mamulleri ve Alkollü İçkilerin Satışına ve Sunumuna İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 19. ve 20. maddeleri çerçevesinde, Kurumdan alınmış perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesini haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almaması yönünde düzenleme yapılmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aktarılan kurallardan, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin her ne surette olursa olsun reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımının yapılamayacağı, bu ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılamayacağı, alkollü içkileri üreten, ithal eden ve pazarlayanların, her ne surette olursa olsun hiçbir etkinliğe ürünlerinin marka, amblem ya da işaretlerini kullanarak destek olamayacakları anlaşılmaktadır.
Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, ilgili bulundukları sektörde düzenleme ve denetleme görevi üstlenmekte olup, bu kuruluşların temel işlevi, toplumsal ve ekonomik hayatın temel hak ve özgürlükler ile yakından ilişkili alanlardaki kamusal ve özel kesim etkinliklerini birtakım kurallar koyarak düzenlemek, konulan kurallara uyulup uyulmadığını izlemek ve denetlemektir. Tütün mamulleri ve alkollü içkiler piyasası ile ilgili olarak kanuna aykırı olmayan düzenlemeler yapma yetkisine sahip olan davalı Kurum'un, ilgili bulunduğu sektörde, 4733 sayılı Kanun'la kendisine tanınan bu yetkiyi dava konusu Kurul kararını çıkarmak suretiyle kullandığı anlaşılmaktadır.
Dosya incelendiğinde, alkollü içki firmalarının, alkollü içkilerle ilgili reklam, kampanya ve promosyon yasaklarına aykırılık teşkil edebilecek uygulama ve faaliyetlerini, yılbaşı sepetleri aracılığıyla gerçekleştirebileceklerinden hareketle, bu uygulamaların önüne geçilmesi için, Kurul'un dava konusu kararıyla, Kurumdan alınmış perakende tütün mamulü ve/veya alkollü içki satış belgesini haiz perakende satış yerlerinde satışa sunulan yılbaşı sepetlerinin içerisinde tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin yer almaması gerektiğine karar verildiği görülmektedir.
Davalı idarenin görev ve yetkileri arasında, tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin reklamını yapan, tüketimini teşvik eden, satışını özendiren, bu ürünleri cazip hâle getiren unsurların önlenmesi de yer almaktadır. Yılbaşı sepetlerine tütün mamulleri ve alkollü içkilerin eklenmesiyle bu ürünlerin satışının özendirildiği, teşvik edildiği ve kullanımının arttırılmasının amaçlandığında kuşku bulunmamaktadır.
Bu durumda, Kurum tarafından, dava konusu düzenlemeyle, yılbaşı sepetleri kullanılmak suretiyle tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin reklamı ve tüketicilere yönelik tanıtımı ile bu ürünlerin kullanılmasını ve satışını özendiren veya teşvik eden kampanya, promosyon ve etkinlik yapılmasının önüne geçilmesinin amaçlandığı, tütün mamulleri ve alkollü içkilerin satışına ve tüketicilerce alımına yönelik bir sınırlandırma ve yasaklama getirilmediği sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, tütün ve alkol piyasası ile ilgili düzenlemeler yapma yetkisine sahip olan davalı idare tarafından, tütün mamullerinin ve alkollü içkilerin tüketimini teşvik eden ve bu ürünleri cazip hâle getiren unsurları önlemek amacıyla tesis edilen dava konusu Kurul kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVANIN REDDİNE,
2. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
4. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 07/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi