4. Ceza Dairesi 2016/6833 E. , 2016/12762 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Yaralama ve mala zarar verme suçlarına ilişkin, kararda öngörülen cezaların, verildikleri tarih itibarı ile nitelik ve niceliğine göre hükümlerin temyiz edilemez olduğu,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK" nın 317. maddesi uyarınca sanık ..."ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
Sanığa yükletilen tehdit eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı;
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanması geri bırakılan hükmün, deneme süresi içinde tekrar suç işlemesi nedeniyle, aynen açıklanması gerektiği gözetilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
Ancak,
Hapis cezası ertelenen sanık hakkında, TCK’nın 51/3. maddesine aykırı olarak belirlenen denetim süresinin ceza miktarından az olması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, 1 yıl olarak belirlenen denetim süresinin “1 yıl 8 ay” olarak değiştirilmesi, suretiyle DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hüküm, bu bağlamda ONANMAK suretiyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 22.09.2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık hakkında hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezası ertelenmiş ve TCY"nın 51/3. maddesi gereğince erteli hapis cezasının süresi kadar, yani 1 yıl 8 ay denetim süresine hükmolunması yerine 1 yıl denetim süresine karar verilmiştir.
Ancak; aleyhe temyiz olmadığı için, aleyhe bozma yasağı ilkesi gereğince (1412, m.326/son) bu hususun eleştirilmesiyle yetinilmesi gerekirken, yüksek çoğunluk kararıyla 1 yıl yerine 1 yıl 8 ay yazılmak suretiyle düzelterek onama kararı verilmiştir.
TCY"nın 51/3. maddesinde öngörülen süre doğrudan hapis cezası olmamakla beraber; ertelemenin geri alınması ile tekerrür hükmünün uygulanmasında bu süre büyük önem taşımakta (TCY, 58/2); hatta tekerrür hükmünün uygulanması ve (5275, m. 107) infaz indiriminden yararlandırmama halinde hükümlünün fazla hapis yatmasına sebebiyet vermekte olduğundan, denetim süresi sonuçta hapis cezası gibi neticelenmekte olduğundan, 1 yıllık denetim süresinin 1 yıl 8 aya çıkarılması, 1412 sayılı CYY"nın 326/son maddesine aykırılık oluşturmaktadır.
Diğer yandan, TCY"nın 51/7. maddesi gereğince denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi halinde cezanın tamamen veya kısmen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilecektir. Somut olayımızda, aleyhe temyiz olmadığı halde, 1 yıl yerine 1 yıl 8 ay denetim süresi belirlenmesi, denetim süresini uzattığı için, kasıtlı suç işlenmesi halinde erteli cezanın tamamen veya kısmen infaz edilmesi gerekeceğinden, sonuçta sanığın aleyhine durum ortaya çıkmakta ve yine 1412 sayılı CYY"nın 326/son maddesine aykırılık oluşmaktadır.
Tüm bu nedenlerle yüksek çoğunluğun düzelterek onama görüşüne iştirak edilmemiştir.