10. Hukuk Dairesi 2010/10342 E. , 2012/872 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, yersiz ödenen yaşlılık aylıklarının istirdadı için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali ve takibin devamı istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davalıya, 2925 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılığı esas alınarak, 01.04.2003 tarihinden itibaren bağlanan yaşlılık aylığı, 01.11.2003 tarihi ile, 2004 yılı 4. ayı arası dönemde gerçekleşen 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmaları nedeniyle iptal edilerek, çalışmanın başladığı tarihten başlayarak, 22.10.2006 tarihine kadar ödenen aylıklar borç çıkarılıp, yersiz olduğu belirtilen aylıkların tahsili için yapılan icra takibin davalının itirazı ile durması üzerine, iş bu itirazın iptali davası açılmış; Mahkemece, davalının durumunun 506 sayılı Yasaya göre belirlenmesi gerektiği belirtilip, çalışmaların sosyal güvenlik destek primine tabi olarak bildirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Öncelikle; 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 39’uncu maddesinde, 2925 sayılı Kanunda aksine hüküm bulunmaması şartıyla, 506 sayılı Kanun hükümlerinden hangilerinin uygulanacağı tek tek sayılmış olup, maddede sayılanlar arasında 506 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesi bulunmadığından, söz konusu maddenin sosyal güvenlik destekleme primi kesilmesine ilişkin “C” bendinin ve yine aynı kanunun 63/B maddesinin, 2925 sayılı Kanuna ilişkin davaya konu uyuşmazlığa uygulanma olanağı bulunmamaktadır.
2925 sayılı Kanunun 23’üncü maddesi; “yaşlılık aylığı almakta iken sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi bir işte sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir.
Yukarıdaki fıkraya göre, yaşlılık aylığı kesilen sigortalılardan işten ayrılarak yaşlılık aylığı verilmesi için, yazılı istekte bulunan sigortalıya, eski aylığı, istek tarihinden sonraki aybaşından itibaren yeniden ödenmeye başlanır. Şu kadar ki, bu gibi sigortalılar için yazılı istek tarihlerine göre yeniden yaşlılık aylığı hesaplanır ve
bu aylık önceden bağlanan yaşlılık aylığından çoksa, hesaplanan yeni aylık üzerinden ödeme yapılır.” hükmünü içermekte iken, 23.10.2007 tarihinde yayımlanan 5698 sayılı Kanun ile son fıkrası; “yukarıdaki fıkraya göre, yaşlılık aylığı kesilen sigortalılardan işten ayrılarak yaşlılık aylığı verilmesi için yazılı istekte bulunan sigortalıya, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanarak bulunan aylık tutarına, yazılı istek tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamı üzerinden, 21’inci maddeye göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü eklenmek suretiyle istek tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren ödenir.” şeklinde değiştirilmiştir.
Anılan Kanunun 23’üncü maddesinin değişik ikinci fıkrası uyarınca, kesilen yaşlılık aylığının nasıl hesaplanacağı açıkça belirtilmiş olup, hesaplanan aylığın hangi tarihten itibaren ödeneceği hususunda açıklık bulunmamaktadır. 2925 sayılı Kanun’un 6’ncı maddesindeki; sigortalı olanlardan, sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlamaları nedeniyle prim veya kesenek kesilmeye başladığı tarihten itibaren sigortalılıklarının sona ereceği ve bu durumda olanların sigortalılıkları sona erip de sosyal güvenlik kuruluşları ile ilgilerinin kesilmesi nedeniyle prim veya kesenek ödenmesine son verilenlerin sigortalılıklarının, prim veya kesenek ödenmesine son verildiği tarihi izleyen aybaşından itibaren kendiliğinden başlayacağına ilişkin hüküm, söz konusu 23’üncü maddenin yorumlanmasında değerlendirildiğinde, sigortalı çalışması nedeniyle kesilen aylığın kesmeye neden olan sigortalı çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden dönem başından itibaren aylığa hak kazanacağı gözetilerek, 506 sayılı Yasaya tabi çalışmasının başladığı 01.11.2003 tarihi ile çalışmanın sona erdiği anlaşılan 2004 yılı 4. ayını takip eden dönem arası ödenen aylıkların istirdadının mümkün olduğu gözetilerek, sonucuna göre karar verilmelidir. Kaldı ki, takip borçlusu olan davalının, itirazının bulunmadığını belirttiği çalıştığı süreye isabet eden aylıklara yönelik takibin kesinleştiği hususunun gözetilmemiş olması da, isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.