5. Hukuk Dairesi 2017/6157 E. , 2017/29902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasının kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca BOZULMASI hakkında 18.Hukuk Dairesinden çıkan kararı kapsayan 05/04/2016 gün ve 2015/5758 Esas - 2016/5694 Karar sayılı ilama karşı davalı vekilince verilen dilekçe ile karar düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup gereği konuşulup düşünüldü:
-K A R A R-
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkin davanın kabulüne dair verilen hüküm taraf vekillerinin temyizi üzerine Kapatılan 18. Hukuk Dairesince bozulmuş, bu karara karşı davalı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde;
1- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaza ilişkin belirtilen hususlar ve Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Parsel Sorgu Uygulamasından yapılan gözlem ile belirlenen özelliklerine göre taşınmazın bedelinin tespitinde %150 oranında objektif değer artışı belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı,
2- Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin bedele yansıtılmadığı bu husustan da bozma yapılması gerektiği anlaşılmakla,
Kapatılan 18. Hukuk Dairesi"nin 2015/5758 Esas, 2016/5694 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede;
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Tarım arazisi niteliğindeki .... Köyü, 738 parsel sayılı taşınmaza net ürün geliri esas alınarak bilimsel yolla değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesi yöntem olarak doğrudur. Ancak;
1- Bilirkişi raporunda değerlendirmeye esas alınan zeytinin değerlendirme tarihi olan 2013 yılındaki dekara verimine, satış fiyatına ve ayrıntılı (tarla kirası, işletme faizi, idari giderler vs) üretim masraflarına ilişkin resmi verilerin Gıda Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmemesi,
2-Kamulaştırılan taşınmazın üzerinde yapı bulunması halinde bu yapının değeri, değerlendirme tarihi itibarıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı"nca yayımlanan Yapı Yaklaşık Birim Fiyat Listesine göre ve 02.12.1982 gün ve 17866 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan “Yıpranma Paylarına İlişkin Oranları Gösteren Cetvel” esas alınarak yaşına göre yıpranma payı da düşüldükten sonra belirlenir. Dava konusu taşınmazın üzerindeki kamulaştırılan bina ve muhdesatın açıklanan biçimde bedelinin tespit edilmesi gerekirken nitelikleri ve özellikleri açıklanarak yapı sınıfları ve muhdesatın nitelikleri ayrı ayrı tespit edilmeden, “acele el koyma dosyasında belirlenen miktarın uygun görüldüğü” şeklide açıklama yapılarak denetime elverişli olmayacak şekilde hazırlanan raporun hükme esas alınması,
3-Kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davaların niteliği gereği davada kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücreti verilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması,
4-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin bedele yansıtılmaması,
5- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan bedele 15.06.2013 tarihinden karar tarihine kadar faiz işletilmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz ve karar düzeltme harçlarının istenildiğinde iadesine temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.