11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/10259 Karar No: 2019/2474 Karar Tarihi: 11.03.2019
Sahte fatura düzenleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/10259 Esas 2019/2474 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, \"2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme\" suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun emsal bir kararı gereği, suça konu faturaların sadece unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı belirtilerek, dosya üzerindeki incelemelerin yetersiz olduğu ve sanığın hukuki durumunun tayini için daha kapsamlı araştırma ve inceleme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Karara göre, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı ile yeniden değerlendirilmesi gereklidir. Kanun maddeleri: 213 sayılı VUK'nin 230. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/10259 E. , 2019/2474 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura düzenleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı ile sanık müdafii tarafından 18.01.2013 tarihli duruşmada içerisinde fatura asıllarının da bulunduğu 4 klasör belgenin mahkemeye ibraz edildiğinin anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki bu hususa ilişen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 1- Sanık hakkında “2009, 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suçlamaları kabul etmemesi ile sanık müdafiinin Mahkemeye hitaben yazdığı dilekçelerinde müvekkilinin o dönem iş ve özel hayatı ile ilgili yaşadığı olumsuzluklar nedeniyle vergisel yükümlülüklerini yerine getiremediğini, ancak düzenlenen faturaların gerçek ticari alış verişlere dayandığını, kamu kurum ve kuruluşlarına bu şekilde mal ve hizmet karşılığı fatura düzenlendiğini beyan ederek dosyaya bir kısım tahsilat makbuzlarını ibraz etmesi, sanık hakkındaki soruşturmanın başlangıcını teşkil eden ...Tekstil İmalat ve İhracat San. Ltd. Şti.‘nin 27.10.2010 havale tarihli şikayet dilekçesinde de, sanığın yetkilisi olduğu...Telekomünikasyon Elektronik Bilgisayar Sistemleri Paz. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. isimli şirketten bilgisayarların mutad bakımı hususunda hizmet aldıklarını bildirmesi, dosya içerisinde mevcut sanık tarafından ibraz edilen ve 11.03.2013 tarihli bilirkişi raporunda ayrıntı bilgilerine yer verilen suça konu faturaların bir bölümünün sanık müdafiinin dilekçelerinde belirttiği üzere kamu kurum ve kuruluşları adına düzenlendiğinin görülmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; faturaları kullanan mükellefler hakkında vergi incelemesi yapılıp yapılmadığı ve kamu davası açılıp açılmadığı araştırılarak, açıldığının tespiti halinde dava dosyalarının getirtilerek ayrıntılı özetlerinin tutanağa geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim ve tesellüm belgeleri, bedelinin ödendiğine dair ticari teamüle uygun, kanıtlama yeterliliği olan banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler, faturaları düzenleyenlerin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da dikkate alınarak faturaları düzenleyen şirket ile sahte fatura kullandığı iddia olunan şirketlerin ticari defter ve belgeleri ile sanığa ait tahsilat makbuzlarına konu çeklerin tahsiline ilişkin banka hesap hareketleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri kurulması, 2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.