13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/2540 Karar No: 2019/12102 Karar Tarihi: 10.09.2019
Hırsızlık - konut dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/2540 Esas 2019/12102 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından mahkumiyet hükmü verilmiştir. Ancak, hırsızlık suçlarında fazla cezaların tayin edilmesi, TCK'nın belirli maddelerinin uygun bir şekilde değerlendirilmemesi, ve tekerrüre esas olabilecek ilamın yanlış kullanımı nedeniyle karar bozulmuştur. Mahkeme kararında, TCK'nın 6/1-e, 143, 116/4, 119/1, 168/1-4, ve 61. maddeleri yer almaktadır.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Mağdur ...’a yönelik hırsızlık suçu bakımından, mağdurun olay günü saat 23:30 sıralarında ikametinde uyuduktan sonra saat 06:00 sıralarında uyandığında hırsızlık eylemini farketmiş olduğuna dair anlatımı ve UYAP kayıtlarına göre güneşin Orhangazi İlçesinde olay günü saat 05:11"de doğmuş olması dikkate alındığında, TCK"nın 6/1-e maddesine göre, eylemlerin gece gerçekleştiğine dair kesin delil bulunmadığı halde, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının gündüz vakti işlendiğinin kabul edilmesi gerekirken TCK"nın 143 ve 116/4. maddeleri uyarınca artırım yapılıp yazılı şekilde hükümler kurularak sanık hakkında fazla cezaların tayin edilmiş olması, 2-Hırsızlık suçları bakımından kurulan hükümlerde uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 119/1. maddesi uyarınca belirlenen cezalarda arttırım yapılması suretiyle fazla cezaların tayin edilmiş olması, 3-Aynı suça iştirak eden diğer sanıklar ... ve ...’in kolluk görevlilerince yakalandıklarında üzerlerinde ele geçen paraların hırsızlık suçlarından elde edilen paraların bir kısmı olduğunu ikrar etmeleri suretiyle soruşturma aşamasında mağdur ... ve katılanlar ... ve ...’a kısmi iadenin sağlamış olması gözetilerek, bahsedilen kısmi iadeler nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına mağdur ... ve katılan ...’ın rıza gösterip göstermeyeceği tespit edildikten sonra TCK"nın 168/1-4. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Katılan ... ve ...’a yönelik hırsızlık suçuna konu eşyanın önem ve değeri, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan hüküm kurulması, 5- Sanığın, mağdur ... ve katılanlar ... ve ...’a yönelik eylemlerinin iki ayrı hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlal suçlarını oluşturduğu buna karşılık sanık hakkında aleyhe temyiz bulunmadığı halde 07.05.2013 tarihinde verilen kararda tek bir hırsızlık suçu kabulü ile neticeten belirlenen 2 yıl 8 ay hapis cezası ile konut dokunulmazlığı ihlal suçundan benzer şekilde neticeten belirlenen 1 yıl hapis cezalarının sonuç cezalar bakımından kazanılmış hak oluşturacağının gözardı edilmesi suretiyle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesine muhalefet edilerek yazılı şekilde fazla cezaların tayin edilmesi, 6-Sanığın tekerrüre esas olabilecek daha ağır cezayı içeren Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/1455-2010/589 sayılı ilamının tekerrüre esas alınmasından sonra sanık hakkında aleyhe temyiz bulunmadığı halde 07.05.2013 tarihinde verilen kararda tekerrüre esas alınıp daha hafif ceza içeren ilamın sonuç ceza bakımından kazanılmış hak oluşturacağının gözardı edilmesi suretiyle 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesinin yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesine muhalefet edilerek yazılı şekilde hükümler kurulmuş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 10/09/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.