Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6645 Esas 2018/516 Karar Sayılı İlamı

Mahkeme : Çocuk Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet

Dosya İncelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dosya kapsamından, sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında tedavi için sevk edildiği hastane tarafından düzenlenen 22/10/2012 tarihli sağlık raporunda, muayene ve idrar analizi sonucu madde bağımlılığı saptanmadığından, "tedavi görmesine gerek olmadığının, denetimli serbestlik tedbirine başlamasının uygun olacağının" bildirilmesi üzerine, Müdürlük tarafından 22/10/2012 tarihinden itibaren 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlandığı, daha öncesinde kendisine bildirilen sekiz(8) ayrı rehberlik görüşmesine katılan sanığın, 15/05/2013 tarihli görüşmeye mazeret bildirmeksizin katılmaması nedeniyle, 20/05/2013 tarihinde düzenlenen uyarı yazısını, aynı tarihte elden tebliğ alarak, süresinde Müdürlüğe başvurduğu; 10/06/2013-02/09/2013 tarihleri arasında altı(6) ayrı rehberlik görüşmesine katılmasının ardından, kendisine tarihi önceden bildirilen 02/09/2013 tarihli rehberlik görüşmesine mazeret göstermeden katılmaması üzerine, yükümlülük ihlali nedeniyle infaz dosyasının 09/09/2013 tarihli üst yazı ile kapatıldığı; sanığın gerek denetimli serbestlik müdürlüğüne verdiği 04/09/2013 tarihli mazeret dilekçesinde gerekse mahkeme huzurunda alınan 30/01/2014 tarihli savunmasında, "şehirlerarası otobüs firmasında işe başladığı ve belirtilen tarihte İstanbul"da bulunduğu için randevusuna katılmadığını" beyan ettiği tespit edilmekle; somut olayda, sanığın, uyarı yazısının tebliğinden sonra kendisine önceden bildirilen rehberlik görüşmelerinin altısına(6) katılmak suretiyle, tedbirin gereklerini yerine getirme hususunda irade gösterdiğinin anlaşılması, ayrıca savunmasında otobüs firmasındaki işi
nedeni ile 02/09/2013 tarihli rehberlik görüşmesine katılmadığını beyan etmiş olması karşısında, 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değişik TCK"nın 191/4-a maddesi gereğince ısrar koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği karar yerinde tartışılmadan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, 25/01/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.